Seçim güvenliği ve terör

AKP girdiği ilk seçim olan 2002 seçiminde yüzde 34 oyla Meclisteki sandalyelerin yüzde 66'sını almış ve bu oransızlık o gece Erdoğan'a sorulduğunda "Bu sistemi biz getirmedik, ama 2004'te yapılacak yerel seçime kadar düzelteceğiz" demişti.Aradan kaç yerel ve genel seçim geçti; ama o söz unutuldu ve gereği yapılmadı. Sonraki bütün seçimler yine 12 Eylülcülerin getirdiği adaletsiz sistemle, haksız rekabet ortamında yapıldı. Verdiği sözü unutan AKP de bundan hiçbir rahatsızlık duymadı. 2015'e gelindiğinde 7 Haziran seçiminde tek başına iktidarı kaybedince allem etti, kallem etti, koalisyon hükümeti kurdurmadı. Ardından dayattığı 1 Kasım seçimi de bir anda tırmandırılan terör ortamında yapıldı. Böylece seçim güvenliği konusu terör boyutuyla o süreçte gündeme gelmiş oldu. Sonraki seçimlerde ise, 2017 referandumu dahil, sandık oyunları da işin içine sokuldu. Mühürsüz oyların son anda geçerli sayılması, AKP'nin kaybettiği sandıklarda seçimin yenilenmesi, bazı seçim mahallerindeki oy sayım, tasnif ve tutanak tanzim işlemlerinde yapıldığı ifade edilen usulsüzlükler... Seçim kanununda Cumhur ikilisinin yaptığı son değişiklikler de işin tuzu biberi oldu. Bu gibi haller seçim güvenliği konusunun farklı boyutlarını siyaset gündemine taşıdı. Konuyu ciddi şekilde takibe alarak özel bir komisyon kuran 6'lı masanın seçim süreci, seçim günü ve gecesi ile seçim sonrası yapılması gerekenleri detaylarıyla