HDP ziyaretiyle gelen fırsat

Kılıçdaroğlu'nun başörtüsü hamlesine iktidarın "pas-gol" mantığıyla karşılık verme çabası, belki de hiç hesapta olmayan sürpriz bir neticeyi beraberinde getirdi.Konuyu anayasa değişikliğiyle bir şekle bağlama atraksiyonu, iktidar blokunun yıllardan beri "terör ve PKK" ekseninde suçladığı ve bu iddia ile hakkında açılmış kapatma devam etmekte olan HDP'yi de, ziyaret edilerek desteği talep edilen bir adres yapıverdi. Gerekçe olarak da HDP'nin legal bir parti olduğu ve daha ötesinde anayasa değişikliği için onun da desteğine ihtiyaç duyulduğu ifade edildi. Böylece düne kadar seslendirilegelen "terör ve PKK destekçiliği" ithamları bir çırpıda kenara itildi ve boşluğa düştü. Bu suçlamaların siyasetteki birinci sahibi olan MHP'nin de HDP ziyaretini "son derece doğal" olarak nitelemesi durumu perçinledi. (AİHM'in 14 HDP'li vekil için verdiği "hak ihlali" kararı da manidar bir tevafuk oldu.) Sonuçta, açılan kapatma davasına, ağırlıklı olarak HDP'li vekiller hakkında yığılan terör ithamlı sonu gelmez "dokunulmazlık kaldırma" fezlekelerine ve "terörist-hain" iddialarına rağmen HDP'nin "meşru ve legal parti" olduğu, iktidar tarafından da kabul edildi. Bu durum hem bu partinin, hem de onun üzerinden ağır hücumlara, kara propagandalara, algı operasyonlarına hedef yapılan anamuhalefetle 6'lı masanın elini güçlendirdi. Kendisine lâzım olup ihtiyaç hissettiğinde HDP'nin