Evinin yolunu öğrenmek

Üstad Tesettür Risalesinde diyor ki: "Benimle görüşen ekserî dostlardan, kendi ailevî hayatlarından şekvâlar (şikâyetler) işittim. 'Eyvah!' dedim. 'İnsanın, hususan Müslümanın tahassungâhı (sığınağı) ve bir nevi cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır. Bu da mı bozulmaya başlamış' dedim."Bu endişenin de dile getirildiği eserin yazılmasının üzerinden neredeyse 90 yıl geçti. Ve Üstada o zaman 'Eyvah!' dedirten haller şimdi çok daha düşündürücü ve endişe verici boyutlara ulaşmış durumda. Öyle ki dindar ailelerde de çok ciddi krizler yaşanıyor. Boşanmalar artıyor. Evlilikler azalıyor ve sürekli erteleniyor. Çocukların ailelerine aidiyet duygusu ve bağlılığı giderek zayıflıyor. Evler aile fertlerinin bir arada olmaktan mutlu olduğu ve huzur bulduğu yuvalar olma vasfını kaybediyor. Kimi evlerin erkekleri gece yarılarını geçinceye kadar kahvehanelerde veya başka mekânlarda vakit geçiriyor. Delikanlılık çağındaki bazı gençler de aynı şekilde farklı yerlere takılıyor, hattâ yaz günlerinde neredeyse sabahlara kadar sokak başlarında ve kapı önlerinde oturuyor ve eve olabildiğince geç gitmeyi tercih ediyor. Evine gitmemek için kütüphanelerde sabahlayan öğrenciler olduğunu dahi duyduk. Artık evde neler yaşıyor, aile büyüklerinden ne tür baskı ve itici muamelelere muhatap oluyorlarsa... Ne kadar acı bir durum! Oysa aile yuvası Üstadın dediği gibi insan için bir sığınak ve bir nevi cennet. Öyle de olmalı. Ama bunun için o aile fertlerinin