11 ilimizi vuran, ama hepimizi sarsan depremin üzerinden yaklaşık iki ay geçti.Arama-kurtarma, ilk yardım ve âcil temel ihtiyaçların karşılanması noktasında yaşanan gecikme ve aksaklıklar ilk haftalarda gündemin neredeyse tek maddesiydi. Ama gelinen noktada deprem sanki unutuldu. Can kayıpları için açıklanan rakam 50 bin civarında. Ama bölgedeki yıkımın boyutlarına bakılarak yapılan tahminler, gerçek sayının çok çok daha yüksek olduğu yönünde. Evleri yıkılan veya ağır hasar gören depremzedelerin bir kısmı başka illerdeki yakınlarının yanında hayatlarını sürdürüyorlar. Başka illerdeki otel veya konteynerkentlerde barındırılanlardan "misafirlik süreleri" bitenlerle ilgili bazı haberler çıktı, ama sonrasında ne olduğuna ilişkin bir bilgi gelmedi. Deprem bölgesinde çadır veya konteynerlerde barınmaya çalışırken şiddetli yağışların yol açtığı sel afetine yakalananların ve çadırları habire su altında kalanların durumu ayrı. "14 Mayıs'ta seçim" kararının açıklanmasıyla birlikte bütün bu konular geri plana düştü; gündem tamamen seçime kilitlendi. Bu, zaten inişte olan iktidarın depremle tamamen dibe vurduğunu görerek, işin kendi açısından çok daha kötüye gitmesini önleme telaşıyla yaptığı hesabın da bir neticesi. Bu hesabın, diğer bütün birikmişlerle birlikte sandıkta nasıl karşılık bulacağını 14 Mayıs gecesi nasipse hep beraber göreceğiz. Gelinen noktada depremzedelerin içinde bulundukları durumla