Orta Çağ zihniyeti ya da katiline âşık zavallılar

Batı dünyasının ürettiği Orta Çağ karanlık, yobazlıkla dolu, berbat bir zaman dilimiydi. Sadece Amerika'nın bulunmasının ardından kıtada girişilen katliamla ve sanayi devriminden sonra gelişen o insanlık dışı düzenekle yarışabilecek bir karanlık. Dikkat isterim. Hem Orta Çağ, hem emperyalist gözü dönmüşlük, hem de sanayi devrimi Batı'nın, Batı aklının ürettiği karanlık dönemlerdi. Tıpkı iki dünya savaşı gibi, Vietnam gibi, Irak ve Afganistan işgalleri gibi. Bugün insanlığın sıkıştığı yeri, bir başka deyişle Batı'nın kendi refahını sürdürebilmek için geliştirip gerçekleştirdiği her türlü pisliği izah ederken "ama adamlar gelişmiş ve müreffeh" deniliyor. Gelişmenin ne pahasına ve hangi canlara kastedilerek geldiğini izah bile etmenize izin vermiyorlar. Aslında söylemek istedikleri şey şu: "Biz de ne pahasına olursa olsun gelişmiş ve müreffeh olalım." İşte kablonun temassızlık yaptığı yer tam da burasıdır. Bizim ülkemizde gelişmişlik ve refah isteyen Kamalist oligarşi, bu gelişmenin ve refahın sağlanmasının yegâne yolunun Batı'nın ürettiği gelişmişlik ve refah yöntemleriyle söz konusu olabileceğine dair bir sarsılmaz iman geliştirmişlerdir. Bir yanıyla kötü planlanmış bir dini organizasyona benzeyen Kamalizm, çarenin Batı'da ve Batı'nın yöntemlerinde olduğunu düşünmüştür düşünmesine ama hiçbir zaman diliminde "Batı'nın ortaya koyduğu şekliyle" bir gelişim haritasına sahip olamamıştır. İnsan kaynağı kalitesiz, projeleri berbat, genel anlamda da sekter denilebilecek bir tecrübe üretmiş, Türkiye'nin önünü her bakımdan kesen bir akıl tutulmasına dönüşmüştür zaman içerisinde. Kamalizm, özgün bir ajanda geliştirebilecek imkân ve fırsatlara sahipken bunu başaramamış, tuhaf bir bürokratik tıkanmayı ve askeri vesayeti yöntem olarak benimsemiş, bu sebeple de hemen her seferinde az ya da çok kabiliyetli sağ politikacılar tarafından tokatlanmış, yenilgiye uğramıştır.Hal böyle olunca zaman içinde rijitleşmiş, rijitleştikçe "halkımız eğitimsiz"den başlayan tuhaf bir "tutulma" daha geliştirmiştir. Bu tutulma belirgin savrulmalara yol açmış, o savrulmalar da giderek "daha sıkı Batıcılık" pansumanı ile tedavi edilmeye çalışılmıştır. "Katiline aşık zavallı Kamalist", tam buradan neşet eden bir insan tipidir işte. Bu, burada bir dursun. CHP'nin bir şeyi Özgür Özel, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş arası çocuklarımıza Kur'ân öğretmesi karşısında yaşadığı dehşeti ancak "Orta Çağ zihniyeti" diyerek atlatmaya çalışan bir Kamalist mümin bence. Çünkü Özel ve diğer katiline aşıklara göre din, insanlığın ve daha da önemlisi bilimsel ilerlemenin karşısındaki en büyük engeldir. Çocuklarımıza küçük yaşta Kur'ân öğretirsek çocuklarımız asla bilimsel gelişme elde edemez. Bilimsel gelişme elde edemezsek asla gelişemeyiz çünkü Batı'nın ürettiği tecrübe bize bunu böylece öğretmektedir. Çocuklarımıza din öğretirsek matematiğin "-m"si, fiziğin "-f"si söz konusu olamaz memlekette. Özgür Özel'e kızmıyorum bu yaklaşımı için. Bildiği ve inandığı tek yöntem bu, adamın. Batı'nın ürettiği "din-bilim çatışması"nın çok doğru olduğunu düşünüyor. Özel'e göre camiler kilisedir ve kilise bilime düşmandır. Bilimsel gelişmeyi yok sayar. Dolayısıyla bilim, karanlık Orta Çağı ortadan kaldıracak yegâne anahtardır ve dinin insan hayatından çıkması, insanın varlığını sürdürmesinin biricik yoludur. Batı'nın ürettiği tecrübede bu böyledir