Yaktın bizi Mevlana!

Sevgili okurlarım geçmiş olsun, Cumhuriyet tarihin en sağcı Meclis'i ve yeniden tek adam yönetimi hepimize hayırlı olsun. O da ne "Hayırlı olsun" demişim, oysa bu temenniyi hiç sevmem. Neyin hayırlısı Anlaşılan bilinçaltım bana oyun oynuyor. Zamana uymaya mı çalışıyor, ne oluyor Ah Mevlana bak başımıza ne işler açtın. Senin "Gel ne olursan ol, gel!" diye mürit artırmaya çalışman gibi Kılıçdaroğlu da herkese seslendi. Anayasaya göre üçüncü kez cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün olmayan Tayyip Erdoğan'a "mağdur olmasın" diye yol açıldı, oyu az ama tantanası bol sağcı partilere gel çağrısı yapıldı. Böylece DEVA Partisi'ne 15, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi'ne 10'ar, Demokrat Parti'ye 3 milletvekilliği hediye edildi. Toplam 38 milletvekilliği.CHP'liler gönül rahatlığıyla Madımak olayının bir numaralı failline bile oy verdiler. Bütün bu hediyeler Kılıçdaroğlu'nu ne yazık ki, cumhurbaşkanlığına taşıyamadı. Oylar çalındı, yurtdışı oylarda türlü dolaplar döndü diyerek kendimizi teselli etmeyi bir kenara bırakalım. En başta söyleyen pek çok gazeteci, yazar oldu. Ben de söyledim: "Yurtdışında yaşayanlar ülkemin kaderini belirleyemez!" Hiç itiraz edilmedi. Ah bir de mülteciler var! Bayramda ülkelerine gidip geri dönen mülteciler. Seçim sonrası CHP'nin güçlü olduğu kentimin Bağdat Caddesi'nde Afgan bayrağı ve silahlarla dolaşanlar, peşindeki gözleri bile görünmeyen karılarıyla oy veren, tek kelime Türkçe konuşamayan, parayı bastırıp Türk vatandaşı olanlar! Tayyip Erdoğan seçilir seçilmez tüm Batı yememiş içmemiş cumhurbaşkanımızı kutlamışlar. Kutlarlar tabii. Verdikleri üç kuruş para karşılığı mültecilere iyi bakıyoruz. Yemeyip yediriyoruz, silahları bellerinde dolaşmalarına ses çıkarmıyoruz. Şimdi bazı arkadaşların insan haklarından filan söz edeceklerini biliyorum. Arkadaş seçim gecesi İstanbul'da sıkılan silah seslerinden görmüş geçirmiş ben bile korktum!Evet durumumuz bu. Şimdi gelelim iktisat okuyan biri olarak neden muhalefet devamlı kaybediyor sorusuna. Bir bilgi öğrendim, devlet istatistiklerine göre AKP'nin üye sayısı 11 milyon 500 bin, evet ben de inanmadım ama öyle. En büyük muhalefet partisi CHP'nin üye sayısı ise 1 milyon 400 bin. Diğerlerinin tümü 1 milyonu zor buluyor. Şimdi diyelim ki AKP'nin üye sayısının yarısı sahte; gene de 6 milyon kayıtlı üye var ve bu üyeler sadece seçim zamanı değil her gün artık büyük bir köy olan kentlerin tüm mahallelerinde çalışıyorlar. Yani büyük bir örgütlenme ağı var. Mahalle muhtarlarının çoğu AKP üyesi. Kendi bölgelerinde, kim hastalandı, kimin parası yok, kim oğlunu evlendirmek istiyor anında öğrenip harekete geçiyorlar. Düşünsenize bir kasabada yaşıyorsunuz, dükkânınız batmak üzere, hop hemen birileri her türlü yardıma koşuyor. Belinizi doğrultuyorsunuz ve bu dayanışmayı kahvede bine bin katarak anlatıyorsunuz. Cenazeniz mi var, hemen bir taziye çadırı kuruluyor,