Hamilelik sebebiyle işten çıkarılanlar hamilelik tazminatına hak kazanır!

İş hukukumuzda çalışan kadınların istihdamını kolaylaştırmak, doğum, emzirme, çocuk bakımı hâllerinde daha uzun sürelerle izin ve yarım çalışma hakkı tanınmıştır. Kadınlara verilen bu hakların uzun süreli olduğunu düşünen bazı işverenler maalesef bu insani durumları gözetmeksizin sırf hamilelik nedeniyle anne adaylarını işten çıkarma yoluna gitmektedir. Oysaki bu durumlarda işverenin de çalışanın da mahrum kalmasından kaynaklı mağduriyetlerin bertaraf edilmesi için analık hâlinde özel istihdam büroları vasıtasıyla kolaylıkla geçici işçi temin etmesinin yolu açılmıştır. Öte yandan doğum sonrası izinlerini müteakip işe başlayan kadın çalışana diğer işçilerden faklı olarak zam yapmamak, eksik ücret ödemek ya da ücretini düşürmek iş mevzuatı hükümleri ile hüsnüniyet kaideleriyle bağdaşmamaktadır. Hamilelik sebebiyle kadın işçiyi işten çıkarmak ya da belirtilen diğer ayrımcılık hâllerine ilişkin ihtilaflarda Yargıtay, bu durumları ayrımcılık olarak ele almakta ve sırf bu nedenlerle işçinin işten çıkarılması hâlinde halk arasından "Hamilelik Tazminatı" olarak bilinen ayrımcılık tazminatına hükmetmektedir. Hamilelik nedeniyle ayrımcılık yapmak anayasaya aykırı Her işverenin doğal olarak kendi iş yerinde yönetim hakkı bulunmaktadır. Ancak bu hak mutlak değildir. İyi niyet kuralları çerçevesinde eşit davranma ilkesi çerçevesinde kullanılması gerekmektedir. Bu açıdan işverenin yönetim hakkı sınırlandırılmış durumdadır. Bu sınırlama işverenin iş yerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir sebep olmadıkça keyfî biçimde ayrım yapılmasını yasaklamaktadır. Ancak bu yasak tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmeyip, eşit durumdaki işçilerin farklı işleme tabi tutulmasını önlemeyi amaç edinmekle sınırlı bulunmaktadır. Aksi takdirde işveren aleyhine birtakım müeyyideler uygulanmaktadır. "Eşitlik İlkesi" en temel anlamda Anayasa'mızda "Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir" hükümleri ile kurala bağlanmıştır. Ayrıca "Ücrette Adalet Sağlanması" başlığı altında düzenlemeler de eşitlik ilkesi ile ilgilidir. Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin bir direktifinde; "Doğum iznindeki bir kadının, doğum izninin bitiminden sonra işine veya eş değer bir pozisyona kendisi için daha dezavantajlı olmayan şartlarda geri dönmeye ve çalışma şartlarında yokluğu sırasında yararlanmış olacağı her türlü iyileştirmeden yararlanmaya hakkı vardır" düzenlemelerine yer verilmiştir. Bu düzenleme ile kadın işçinin ayrımcılığa uğraması engellenmeye çalışılmıştır. Bu direktif çerçevesinde iş hukukumuzda cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiş ve bu durumda olan işçiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu belirtilmiştir. Yargıtay'a göre hamilelik nedeniyle işten çıkarmak İş Kanunumuzda kadınları özellikle anne adaylarını ilgilendiren cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiştir. Bu durumda olan işçiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu vurgulanmıştır. Ancak işverenin işin niteliği ile biyolojik nedenlerle hüsnüniyet kaideleri içinde faklı