ANADOLU'NUN kültürel mirasını sanatında ve edebiyatında en iyi kullanan kültür abidelerinden biri Bedri Rahmi Eyüboğlu. 64 yıllık yaşamı boyunca resimlerinde ve şiirlerinde halk sanatını yorumlamış, şiir ve düzyazı dışında, resim, yazma, gravür, serigrafi, litografi, mozaik, seramik, vitray ve heykel gibi birçok formda eser vermiş büyük bir sanatçı.
1911 yılında babasının kaymakamlık yaptığı Giresun Görele'de doğan Bedri Rahmi küçük yaşlarından itibaren hem şiirin hem resmin elinden aynı anda tutmuş ve hayatının sonuna kadar hiç bırakmamıştı.
'Karadut' gibi dillerden düşmeyen kült şiirlere imza atan sanatçının ilk gençliğinde, 1928-1931 arasında yazdığı, hiçbir yerde yayımlanmamış şiirleri bulundu. Torunu S. Rahmi Eyüboğlu tarafından aile arşivinde bulunan, el yazısıyla kaleme aldığı şiirlerini topladığı defter Ömer Faruk Şerifoğlu tarafından yayına hazırlanarak 'Kırık Satırlar' adıyla kitaplaştırıldı.
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Eyüboğlu'nun 1931'de resim tahsili amacıyla Fransa'nın Lyon kentindeki ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu'nun yanına gidinceye kadar yazdığı bu şiirler henüz 17-20 yaşlarındaki Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun erken dönemine tanıklık ediyor. Her şiirin altına yazıldığı tarihi ve yeri not düşen şairin şiirleri hayran olduğu Nâzım Hikmet'in ve halk şiirinin esintilerini taşıyor. Kitap, 21 Eylül'de sanatçının 50'inci ölüm yıldönümünde Ötüken Neşriyat tarafından okura sunulacak.
Haberin DevamıBİR ELİNDE DOLMAKALEM ÖTEKİ ELİNDE FIRÇA
"Ben, gecelerin / Değil de gecelerin kara göğünde açan / Kırmızı çiçeklerin / Şairiyim" diyen Bedri Rahmi Eyüboğlu resmin ve şiirin hayatındaki yerini D Grubu'na dahil olurken kendini tanıttığı yazısında şöyle dile getiriyor:"Bir elinde dolmakalem, öteki elinde fırça ile dolaştığı için elleri daima boya içerisindedir. Resimden yorulunca yazı yazmaya başlar.
Kendini ressamlara sorarsanız: 'Ressamlığı şöyle böyle ama iyi şiir yazar' derler. Muharrirlere sorarsanız: 'Muharrirliği şöyle böyle fakat iyi resim yapar' derler. Terzilerden ve berberlerden pek hoşlanmaz. El Greco'ya, Rus romanlarına, pastırmaya ve halk türkülerine bayılır. Gündüzleri resim yaptığı, geceleri yazı yazdığı söylenir. Bunlardan hangisini daha çok sevdiğini kestirmek güçtür. Muhtelif mecmua ve gazetelerde yazar."
Haberin DevamıBU ÇAĞIN TUTUNAMAYANLARI