Film yapımcısı ve yazar Arif Keskiner vefat etti...'Çiçek gibi' veda

KÜLTÜR sanat dünyasının en önemli simalarından Arif Keskiner'i, yaygın bilinen adıyla Çiçek Arif'i kaybettik. Nadir görülen bir kan hastalığı tedavisi görüyordu son 15 yıldır. Uzun süren tedavi süreci kalbini ve böbreklerini de yormuştu.

Sarıyer Demirciköy'deki evinde rahatsızlığı artınca kaldırıldığı Maslak Acıbadem Hastanesi'nde dün öğleden sonra 87 yaşında veda etti, tüm sevenlerine ve çok sevdiği hayata.

Lakabı, 'Nasıl olduğu' her sorulduğunda 'Çiçek gibi' dediği için 'Çiçek Arif' olarak kalmıştı. Hayata hep iyimser bakan, yardımsever ve dost canlısıydı.

Anılarını yazdığı son kitabı 'Akşam Çiçekleri' adını taşıyordu. O çiçeklerin ev sahibi ve en güzeli de soldu şimdi.

Gazetecilik, oyunculuk, yayıncılık, fotoromancılık, film yapımcılığı yapmış, Taksim Sıraselviler'de kurduğu Sinema Sevenler Derneği Lokali zamanla onun lakabı yüzünden 'Çiçek Bar'a dönüşmüş ve çeyrek asır kadar kültür sanat dünyasının merkezi, buluşma noktası haline gelmişti.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

"Ben tüm hayatım boyunca hep dostluğa, sevgiye, güzelliğe ve tüm bunların paylaştıkça arttığına inandım ve Çiçek Bar'da da böyle bir dünya kurmak istedim" demiş ve bunu da başarmıştı.

Şarkılara konu olmuştu onun 'çiçek' hali. Meral Okay'ın sözlerini yazdığı "Yine mi güzeliz yine mi çiçek" şarkısını Sezen Aksu onun için yapmıştı.

1938'de Adana'nın Osmaniye ilçesinden başlayıp Beyoğlu'nun Yeşilçam Sokağı'na uzanan hayat hikayesi de binbir çiçek gibi renkliydi Arif Keskiner'in.


SİNEMAYA ADIMINICİLALI İBO İLE ATTI

1954 yılında evden kaçarak geldiği İstanbul'da pek çok işe girip çıkmıştı. İstanbul Sultanahmet Ticaret Lisesi, İstanbul Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulunu bitirdi.

1959'da Osman Nuri Ergün'ün çektiği 'Cilalı İbo Perili Köşkte' filminde postacı rolüyle sinemaya ilk adımını attı. 1971'de sinemacı olmaya karar verdi ve Ekta Film'i kurdu. 1972'de yapımcı olarak ilk filmi 'Bela Mustafa'nın yönetmenliğini Fevzi Tuna yaptı. Yapımcı olarak Türk sinemasına kazandırdığı benzersiz filmler arasında Tunç Okan'ın yönettiği 'Otobüs', Zeki Ökten'in 'Kapıcılar Kralı', Atıf Yılmaz'ın 'Selvi Boylum Al Yazmalım', Yavuz Özkan'ın 'Maden', Atıf Yılmaz'ın 'Köşeyi Dönen Adam' filmleri ile Halit Çapın'ın kitabından uyarlanan 'Bay Alkolü Takdimimdir' adlı TRT dizisi, senaryosuna da katkıda bulunduğu Tunç Başaran'ın yönettiği 'Piyano Piyano Bacaksız' gibi filmler sayılabilir.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

'UMUT' FİLMİNİ VALİZLEFESTİVALE GÖTÜRDÜ

'Çiçek' dışında bir lakabı daha vardı Keskiner'in; 'Komünist Arif'. İşçi hareketlerinin içindeydi her zaman. Toplumsal eylemlerde Tarık Akan ve Rutkay Aziz ile yan yana en öndeydiler hep.

Yılmaz Güney'in hayatında özel bir yeri vardı. Hatta 'Umut' filmini Cannes Film Festivali'nde yarışabilmesi için yurtdışına gizlice çıkaran da Arif Keskiner'di. Hürriyet'in magazin muhabiri olarak Cannes Film Festivali'ne gideceğini öğrenince teklif etmişti Yılmaz Güney, filmi yurtdışına çıkarmasını.

Hayatında en önem verdiği kişilerden bir diğeri ise hemşerisi