Paul Auster'ın son romanı mı

YENİ romanı 'Baumgartner' hakkında The Guardian'a konuşan Amerikalı yazar Paul Auster, 'Yazdığım son şey olabilir' diyerek hayranlarına sağlığı konusunda endişeli olduğunun mesajını vermiş.

Geçen yıl mart ayında eşi ünlü yazarın kanser olduğunu ve tedavisinin devam ettiğini duyurmuştu sosyal medya hesabından.

Bir tür veda romanıydı sanki kitap.

'Ay Sarayı'ndan itibaren yazdıklarını kaçırmamaya çalıştığım ve severek okuduğum Paul Auster'ın 'Baumgartner'ını buruk bir merakla bekliyordum. Can Yayınları tarafından Seçkin Selvi çevirisiyle Türkçe yayımlanınca hemen okudum.

Paul Auster

Son dönemlerinde kendi deyimiyle düşürseniz ayağınızı kıracak kalınlıkta tuğla gibi kitaplar yazdığını söyleyen Auster bu kez 164 sayfalık bir novella ile emekli felsefe profesörü Baumgartner'ın dünyasına sokuyor okurunu.

10 yıl önce eşi Anna'yı kaybeden Profesör Baumgartner'ın bu kaybı kabullenme ve hayatına devam etme mücadelesi geriye dönüşlerle anlatılıyor.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Gelelim romanın veda mesajı taşıyıp taşımadığına.

77 yaşındaki Paul Auster'ın 71 yaşındaki roman kahramanı Baumgartner aracılığıyla anlatmak istediği ya da ortak noktası, vedadan çok, büyük kayıplar karşısında insanın neler hissettiği ve onunla nasıl mücadele ettiği.

Son iki yılda kendi hastalığından önce iki büyük acı yaşadı Auster. Önce ilk evliliğinden olan oğlunun gözetimindeyken torunu bebek yaşta hayatını kaybetti. Daha sonra oğlu aşırı dozda uyuşturucudan öldü.

HAYALET UZUV SENDROMU

Romanında böylesine büyük kayıpları insanın kabullenme biçimini hayalet uzuv sendromu ile açıklıyor yazar ve roman kahramanı o girift, zorlu zihin-beden muammasını araştırmaya başlıyor. Baumgartner, kolunu ya da bacağını kesin olarak yitirenlerin kesik uzuvlarının hâlâ yerinde olduğunu hissetmeye yıllarca devam etmelerini, hatta birden saplanan sızı, kaşıntı, istem dışı spazm hissetmelerini bir insanı yitirmenin ve onun acısını duymanın metaforu olarak görüyor ve şöyle diyor: