LONDRA'DAKİ National Portrait Gallery'de ünlü İngiliz sanatçı Francis Bacon'ın 'Human Presence' sergisi açıldı ekim ayının başında.
Sanatçının 1940'lardan itibaren 50'den fazla eserinin yer aldığı sergi, portre sanatıyla olan derin bağını ve türün geleneksel tanımlarını nasıl sorguladığını inceliyor.
Kendinden önceki sanatçıların yaptığı portre resimlerini yorumladığı çalışmalarından, kayıp sevgilileri anan büyük ölçekli resimlere kadar, özel ve kamusal koleksiyonlardaki eserler bir araya getirilmiş. Bacon'ın hayat hikayesini de özetleyen sergide Sanatçının otoportrelerinin eşlik ettiği modeller arasında Lucian Freud, Isabel Rawsthorne, Peter Lacy ve George Dyer yer alıyor.
20. yüzyılın en büyük ressamlarından biri olarak kabul edilen Francis Bacon, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından portreleriyle ünlendi. Birçok genç sanatçının portre ve figüratif resmi reddedip soyutlamayı tercih ettiği bir zamanda, Bacon insan figürünü tasvir etmeye kendini adamıştı. Portreciliğin asırlık geleneklerini cesur ve rahatsız edici şekillerde altüst etti, kendi deyimiyle 'bir kişinin tüm nabzını dışarı vurabilen' içgüdüsel bir etkiye sahip portreler yaptı.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıMüzayedelerde eserleri rekor fiyatlara satılan ünlü sanatçının geçen ay gezdiğim 'Human Peresence' sergisinde iki Türk koleksiyonerin eserlerine de yer verilmişti.
Ömer Koç koleksiyonundan Peter Lacy ile kendisini yan yana resmettiği ilk otoportre triptiği ile Halit Cıngıllıoğlu koleksiyonundan 'George Dyer Portresi İçin Üç Çalışma' adlı triptik ve ünlü Papa serisinin ilki olan 'Study for a Pope 1' adlı tablosu.