Babası resimlerinden ambar bölmesi yapmış

Hüsamettin Koçan'ın Bayburt'ta doğup büyüdüğü köyde, Çoruh Nehri'ne bakan bir tepeye kurduğu Baksı Müzesi, şu günlerde 52 yıldır Paris'te yaşayan dünya çapında bir sanatçımızı, Osman Dinç'i ağırlıyor.Dinç'in demir, pirinç, bronz ve camdan ürettiği heykellerinin yer aldığı sergi 'Gözlemevi' adını taşıyor. Müzenin konumu sanatçıya 'Rasathane'yi çağrıştırdığı için sergisine kelimenin Türkçe karşılığı olan 'Gözlemevi' adını koymuş.Denizli'nin Bozkurt ilçesinde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Dinç, serginin açılışında başından geçen ilginç bir olayı anlattı konuklara...1969 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü'nden mezun olan Dinç, bir süre resim öğretmenliği yaptıktan sonra 1972'de Paris Güzel Sanatlar Akademisi'ni kazanıyor ve devlet bursuyla Fransa'ya gidiyor.O zamanlar ağırlıklı olarak resim yapan ve Devlet Resim Heykel Yarışması'nda üç kez ödüle değer görülen sanatçı, 1975'te Türkiye'ye dönerken Paris'te bulunduğu sırada yaptığı resimleri de getirip köydeki evlerine koyuyor. İki yıl Bursa Eğitim Enstitüsü'nde görev yaptıktan sonra dönemin politik atmosferi, sağ-sol çatışmaları nedeniyle 1977 yılında yeniden Paris'e gidiyor.Haberin DevamıO gün bugündür yaşamını orada sürdüren sanatçı, belki de köy çıkışlı pek çok sanatçının paylaştığı kaderi kendisinden örnek vererek anlattı. "1977'de Paris'e gittiğimde yedi sekiz sene Türkiye'ye hiç dönmedim. Yıllar sonra döndüğüm zaman baktım ki babam benim tabloları direkler koyup çakmış, bölme yapmış onlardan, bir tarafına arpa, bir tarafına buğday neyse ambarı onlarla bölmüş. Benim geldiğim ortamda sanata tavır bu maalesef. Tabii ki babam benimle iftihar ediyordu ama başka açılardan, öğretmen olduğum için..."Kendisi gibi köy kökenli bir sanatçının, Prof. Hüsamettin Koçan'ın hayalini gerçeğe dönüştürdüğü Baksı Müzesi'nde eserlerini sergilemesi başka bir anlam taşıyor o yüzden. Kader birliğinden doğmuş bir sergi. Hüsamettin Koçan sanatçının sergide yer alan eserleri için "Osman Dinç, önemli bir sanatçı ve önemli bir düşünür. Yalın formlarla derin anlamların peşindedir. Sessizliğin filozofu olarak tanımlayabileceğim Osman'ın sanatı, insanı çok katmanlı çağrışımlarla yüz yüze getiriyor" diyor.Haberin DevamıHER DERDE DEVA MOZART MÜZİSYEN İbrahim Sarıpınar, Tunceli'nin Pülümür ilçesindeki arı kovanlarına dadanan ayıyı kaçırmak için ilginç bir yönteme başvurmuş. Aslında en iyi bildiği şeyi yapmış, arya söylemiş.Sarıpınar o anları sosyal medya hesabından paylaşınca viral oldu.Bahçesine gelen ayının üzerine önce el fenerini tutuyor, sonra da bariton sesiyle Mozart'ın bir aryasını seslendirmeye başlıyor. Gecenin karanlığında neye uğradığını şaşıran zavallı ayı panik içinde bahçeyi terk ediyor.İbrahim Sarıpınar'ın cep telefonuyla çektiği görüntüyü izlerken aryayı söylemeye başladığında bir anda ben de yerimden zıpladım, ayının durumunu düşünemiyorum bile.Haberin DevamıDaha da o bahçeye adım atacağını sanmam.Daha çok süt versin diye 24 saat ineklerine Mozart konçertolarını çalanı, yumurta verimini artırmak için sabahın köründen akşamın karanlığına kadar tavuklarına senfoni dinletenini görmüştük.Üretimi artırmak için kullanılan Mozart eserlerinin bu kez savunmada da işe yaradığı ortaya çıktı. Her derde deva bir Mozart bestesi var mutlaka.Klasik müziğin dâhi çocuğunun dehası, eminim bestelerinin faydalanma alanının bu kadar geniş olacağını hesaplamaya yetmemiştir. PİCASSO'NUN GÖLGESİNDE KALAN YETENEK PABLO Picasso'nun gölgesinde kalan ve sadece resimlerinin 'ilham