DUDAKLARINDAN hiç eksik etmediği muzip gülümsemesiyle 'naber' diyerek başlardı konuşmasına Arhan. Sesini yükseltirse sanki birileri rahatsız olur endişesini taşırcasına yakından ve fısıldar gibi anlatırdı. Hep projeleri vardı, yaptığı, yapacağı. Düşlerini yaratıcılığıyla harmanlayıp hayata geçirmeyi başarırdı. O yüzden kurucuları arasında olduğu şirkete Dream Design Factory (dDf) adını vermişlerdi.
İstanbul Tasarım Haftası'nın direktörüydü Arhan Kayar, Türkiye'nin yurtdışında tanıtımı için yapılan pek çok yaratıcı projenin altında onun imzası vardı.
En son cumartesi akşamı İstanbul Modern'in genç ve çocukların sanat eğitimine katkı sağlamak için düzenlediği Gala Modern'de birlikteydik. Organizasyonu yıllardır dDf olarak onlar yapıyordu.
Bizim siyah smokinlerimize karşı o babasının smokinini sokak sanatçısı bir dostuna yeniden yorumlatmıştı. Sırtında grafiti ile 'Art dealer' (sanat simsarı) yazıyordu. Klasik bir smokinde bile muziplik yapacak bir alan açmıştı kendisine.
Başarılı geçen bir gecenin sonunda rahatlamış bir şekilde sıra eğlenmeye gelmişti. Ev sahibimiz, İstanbul Modern'in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı ile üçümüz o mutlu anın fotoğrafını çektirdik. Telefonumdaki o son karenin gerçekten son fotoğrafımız olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama Arhan ani bir vedayla gerçek anlamıyla ölümsüzleştirdi o anı.
Haberin DevamıOya Eczacıbaşı -Arhan Kayar
Bugün sonsuzluğa uğurladığımız sevgili Arhan Kayar'ı 1989 tarihinde Cana Dölay ve Çağatay Karaçizmeli ile birlikte Haliç kıyısındaki Feshane'de yaptıkları 'Seretonin' sergisi sırasında tanıdım.
O güne kadar pek görülmemiş bir sergi anlayışıyla Feshane'nin restorasyonu öncesinde, tekstil makinelerinin arasında müdahalelere açık yerleştirmeler yapmışlar ve performanslar gerçekleştirilmişti.
2. İstanbul Bienali ile aynı zamanda gerçekleşen sergide, düzenleyicilerin yanı sıra Atilla Özdemiroğlu, Gürel Yontan, Komet, Korhan Gümüş, Tan Oral ve Türkel Minibaş'tan oluşan bir grup sanatçı, tasarımcı ve mimarın işleri de yer almıştı.
1992'de düzenledikleri Seretonin ll'nin mekânı bu kez Yedikule Gazhanesi'ydi. Sergi süresince mekânda ateş, gaz ve kömür temaları altında bir dizi performans, proje ve iş ortaya koyulmuştu. Arhan Kayar, Behçet Safa, Cana Dölay, Çağatay Karaçizmeli, Komet, Mehmet Güleryüz, Osman Denker, Türkel Minibaş ve Vasıf Kortun vardı ekibin içinde.
Haberin DevamıŞehrin kültür envanterindeki endüstriyel yapıları mesken tutan etkinlikler, disiplinlerarası üretim ve yatay ilişkilere öncelik vermesiyle Türkiye sergiler tarihinde öne çıkmıştı bu sergiler.
Kasımpaşa'daki un fabrikasında düzenliği performans amaçlı partisi de unutulmazlarım arasındadır.
İstanbul'un düş gücüydü. Sanat üretimine ara verse de yaratıcılığı ve desteğiyle ortamın hep merkezindeydi.