'Akdeniz'in hasreti sona eriyor

BALTIK Denizi'nin soğuk sularına bakarak hayal ediyor ilk kez 'Akdeniz' heykelini İlhan Koman.1958'de yerleştiği İsveç'te Uygulamalı Güzel Sanatlar Akademisi Konstfackskolan'da öğretim üyeliği yaptığı yıllarda.

Heykeli o zamanki adıyla Halk Sigorta'nın (daha sonra Yapı Kredi Sigorta) siparişi üzerine üretiyor ve 1980 yılında teslim ediyor.

Şirketin Büyükdere Caddesi'ndeki genel müdürlük binasının önüne yerleştirilen heykeli hakkındaki düşüncelerini "İnsanın kucaklaşması, sevgisi anlatılırken Akdeniz aklıma geldi. Akdeniz büyüktü, bizden bir denizdi. Kucak açmayı bu adla anlatmak istedim. Sevgiyi ve kucaklaşmayı anlatırken bir kadının bütünlüğünden yararlanmak istedim" diyerek aktarmıştı daha sonra.

Yıllar içinde gökdelenlerin arasında kalan, tahrip edilen bu anıtsal heykel şu anda Yapı Kredi Kültür Sanat binasının üçüncü katından Galatasaray Meydanı'ndan geçenlere kucak açıyor.

Koman'ın bir konuşmasında dostu, fotoğraf sanatçısı Güneş Karabuda'ya "Şöyle güneyde bir Akdeniz kentinin liman girişine konsa, gelen geçen gemiler ona düdük çalsa, selam etse güzel olurdu" demesi üzerine zaman zaman bu yönde kampanyalar yapılsa da arzusu şimdiye kadar yerine getirilememişti.

Haberin Devamı

Bir vasiyet niteliğindeki bu dilek İlhan Koman'ın ölümünden 39 yıl sonra nihayet gerçekleştiriliyor.

Antalya Kültür Sanat, İlhan Koman Vakfı işbirliğiyle sanatçının muhtelif dönemlerinden retrospektif bir seçkiyi ve en önemlisi ünlü eseri 'Akdeniz'i Antalya'yla, Akdeniz'le buluşturuyor. Koman'ın 50 kadar eserinden oluşan 'Akdeniz'e Doğru' adlı sergi 16 Mayıs Cuma günü açılacak ve 10 Ağustos'a kadar ziyaretçilerini ağırlayacak.

DENİZ KOKULU BİR İLAHE

Serginin küratörlüğünü üstlenen Ömer Faruk Şerifoğlu sanatçının eserlerini ve özellikle 'Akdeniz' heykelini, "İlhan Koman heykellerin esas formu, devinim halinde, mekânda kapladıkları boşluktur. 'Akdeniz' heykelinin yarısı metalden, diğer yarısı boşluktan yapılmıştır. Dolayısıyla içinde bulunduğu mekân onun organik bir parçasıdır. 'Akdeniz' heykeli, bu yüzden dalgalanan, titreşen, deniz kokulu bir ilahedir adeta. Onu izleyerek önünden geçen seyircinin hareketiyle rüzgârda savrulmaya başlar" diye anlatıyor.

Haberin Devamı

Çağdaş heykel sanatının büyük ustası, özellikle kinetik heykelin öncüsü