İsveç ve Finlandiya'yı NATO'ya sokmamak

Türkiye, hem Batı blokunda yer almak hem de Sovyet tehdidine karşı kendisini güvenceye almak için uzun uğraşlardan sonra 1952'de NATO'ya girdi ve girdiği günden beri ittifak için çok büyük sorumluluklar aldı. Sovyetler Birliği'ne komşu olduğu için muhtemel bir savaşta ilk vurulacak hedefti. Yine bu komşuluk yüzünden Amerikan nükleer füzeleri Türkiye'ye yerleştirildi. NATO üyeliği Sovyet tehdidine karşı caydırıcı oldu mu ölçmek zor ama 2015'te Rus uçağı düşürüldüğünde bazı üyelerin Türkiye'yi suçlayıp Türkiye için kendilerini feda etmeyeceklerini dediklerini hepimiz hatırlıyoruz. Ayrıca 40 yıldır devam eden terörle mücadelede insan hakları kisvesi altında terör örgütlerini dolaylı olarak savunduklarını biliyoruz. Bu uğurda defalarca silah ambargoları konuldu ve tüm firarilere kapılar açıldı. Bugün bile siyasi iltica talebinde bulunulduğunda hemen kucak açıveriyorlar. Böyle bir hengamda Rus tehdidinden korkan İsveç ve Finlandiya NATO üyeliği için başvuruyor. Ukrayna'nın üyeliğine soğuk bakan diğer üyeler iki ülkenin üyeliğini jet hızıyla onaylama yarışındalar. Finlandiya'nın kısmen, İsveç'inse PKK ve FETÖ'ye muazzam desteği var. İsveç, YPG temsilcilerinin Stockholm'de ağırlanmasından tutun, yüz milyonlarca dolarlık yardıma ve Türkiye'ye ambargo uygulanması için AB'ye baskı yapmaya kadar birçok nahoş teşebbüste bulundu. Türkiye defalarca hedeflerinin Kürtler değil PKKYPG olduğunu söylemesine rağmen anlamak istemediler. Sadece PKKYPG de değil, FETÖ üyeleri de İsveç topraklarında güvenle Türkiye karşıtı eylemler yapıyorlar. Mesela FETÖ'nün birçok illegal medya organı İsveç merkezlidir. Türk ordusunun sırları bu ülkeden deşifre edilmiştir. İsveç hükümeti bunca suça rağmen FETÖ üyelerine bir de ödüller verdi. Hem İsveç fondaş medyayı da fonluyor. Şimdi ise Rus korkusu yüzünden, bugüne kadar ittifak adına hiçbir bedel ödemeden