Amerika çıkarlarını evrensel değer olarak gösteriyor

Macar Başbakan Victor Orban geçtiğimiz günlerde Amerika ile ilgili güzel bir tespitte bulundu. Dedi ki; "Amerika'nın en güçlü yanlarından biri kendi çıkarlarını evrensel değerler olarak sunabilme kabiliyetidir. Eğer değerlerin arkasına sığınarak çıkar peşinde koşarsanız anlamlı bir diyaloğun önünü kesersiniz. Bu Avrupa için de geçerli. Avrupa'nın büyük devletleri değerler hakkında konuştukları zaman aslında kendi çıkarlarını konuşuyorlar."

Orban, batı dünyasının değerler görünümlü çıkar politikalarını güzelce izah etmiş. Batı gerçekten de demokrasi, insan hakları ve fikir özgürlüğü gibi değerleri savunur gibi yaparak çıkarlarının peşinde koşar. Söylediği ile yaptığı birbirine uymuyor. Yakın tarihe bakalım. Suriye'de insanlar katledilirken sesleri çıkmazken Rusya Ukrayna'ya saldırdığında dolaylı olarak savaşa bile girdi. Sonra İsrail Filistin'de soykırıma başlayınca ateşkes çağrısında bile bulunmayarak sınırsız destek verdi.

Çünkü Ukrayna ve İsrail kendilerinin dostudur. Ukrayna mağdur olunca, İsrail ise mağdur edince aynı tepkiyi verdiler. Bugün 20 bin Filistinli öldürüldüyse bir suç ortağı da batıdır. Peki batı bu kadar acımasız mı Büyük bir kısmı maalesef öyle. Bilhassa yönetici takım ikiyüzlülükte sınır tanımıyor. Hem insani değerlerden bahsederler hem de insan katliamına destek verirler. Oysa ki insan yoksa değer de yoktur. Samimi olsalardı evrensel dedikleri değerlerin herkes için geçerli olduğunu söyleyip, İsrail'e ambargo uygularlardı ve belki de İsrail'i katliamdan vazgeçirirlerdi.

Ancak bunun yerine insanca konuşanları yargılayıp ya hapse atıyorlar ya da işlerinden atıyorlar. Daha birkaç gün önce Amerika'nın en iyi üç üniversitesinin rektörü Amerikan senatosunda adeta yargılandı. Rektörler Gazze'deki katliamla ilgili doğruyu konuşunca aleyhlerinde öyle bir propaganda yaptılar ki, bugün yarın kovulmaları muhtemeldir. Bir tanesi başına geleceklerden korkarak bir özür videosu bile yayınladı. Gerçeklere o kadar tahammülsüzler ki "Önce Amerika" diyen bir Amerikan kongre üyesi bile Yahudi karşıtı olarak yaftalanıp, üzerine gidildi. Öyle bir haldeler ki kendi içlerinde hakkı savunanlara bile tahammül edemiyorlar. Pek yakında hesap sormadıkları kim varsa hepsinin kariyerini bitirecekler.

Gazze katliamı üzerinden şu sonuca da varabiliriz; Gazze her ne kadar abluka ve bombaların altında olsa da yeryüzünün en özgür bölgesidir denilebilir. Çünkü Gazzeliler özgürlüklerini vermek yerine canlarını vermeye razı oldular. Mağlup olsalar bile galiptirler. Oysa ki batı dünyası büyüklü küçüklü çıkarlarının hatırına evrensel kabul ettikleri değerlerini kendi ayaklarıyla çiğniyorlar.