İ. Seyda Durgun

Yeni Asya

Sebep olan yapan gibidir: Abdurrahman Aydın'a rahmetle

Bazı insanlar vardır; dünyadan göçüp gitseler de duruşlarıyla, tavizsiz karakterleriyle ve geride bıraktıkları manevî mirasla yaşamaya devam ederler.Abdurrahman Aydın Ağabeyimiz, tam da böyle bir insandı. Sert ve tavizsiz mizacının ardına gizlediği derin merhameti ve elli yılı aşan hizmet hayatıyla, tanıyan herkesin kalbinde bir iz bıraktı. "Biz Nu

Garkad'ın gölgesinde Sumud'un anlamı

Ahirzaman olaylarına dair hadislerde geçen Garkad ağacı, çok tabakalı bir sembolü de içinde barındırıyor gibidir.Bu ağaç, hadiste Yahudîleri ele vermeyen, onları koruyan bir "sessizlik duvarı" olarak tasvir edilir. Günümüzde ise Garkad, küresel finans sistemini, medya endüstrisini ve siyasî lobileri temsil eden bir metafora dönüşmüştür. Onun dikenl

Karadeniz'in Şeref'i

Bir insanın hayatı, karanlık bir labirentte kaybolmuşken, bir ışık huzmesiyle nasıl aydınlanırsa; bir ruh, bataklığın dibindeyken, bir el uzanıp onu nasıl çıkarırsa, işte öyle bir hikâyedir Şeref Çetintaş'ınki.Samsun'un meşhur Kökçüoğlu Mahallesi'nde, farklı kimliklerin harman olduğu bir çocukluk dönemi... Ardından, gençlik yıllarının çalkantılı rü

Kelimelerle yazılan kaderimiz

İnsan, kâinatın en şuurlu okuyucusu; dili ve düşünceleri ise onun kader kalemi gibidir.İnsanın konuşuyor olması, sadece bir iletişim vasıtası değil, aynı zamanda ruhun ve niyetin dış dünyaya yansımasıdır. Ağzımızdan çıkan her kelime, bir dua, bir yöneliş, bir kader tohumu olarak kâinatta yankılanır. Bu yüzden, Peygamber Efendimiz' in (asm) "Ya hayı

Algı mı gerçeklik mi Yoksa her şey mercekte mi saklı (2)

Gerçeğin yansıması, medyanın elindeki aynalara bağlıdır. Nasıl ki bir ayna eğriltilirse görüntü de bozulur, medya da olayları sunduğu açıyla toplumun hakikati kavrayışını şekillendirir.Sonuç olarak bu algıyı kırmak mümkündür. Bediüzzaman'ın dediği gibi, insanların fikirleri muhteliftir, fakat maksatları bir olabilir. Eğer bizler, kendi "kalın merce