İstikrarlı bir Türkiye, sadece komşularımız için değil, bütün dünya ülkeleri ve insanlığı için güven kapısıdır. Tabi ne denilmek istendiğinin anlaşılabilmesi için öncelikle devletimize ve milletimize aidiyet duygusunun, ahlak ve vicdan çerçevesinde şekillenmesi gerekir. Ahlak ve vicdan sahibi olmak için illa da Müslüman olmak şart değildir. Kim hangi ırktan, dilden, dinden olursa olsun, "insan olma haysiyetini" kaybetmemiş; fikrini, düşüncesini, işini, gücünü ahlak ve vicdan terazisinde tartarak yapabiliyorsa, o insan dünyanın her yerinde güvenilen ve inanılan kişi demektir. Türkiye'de yalan ve iftira siyaseti başta olmak üzere, bunların kirliliğinden beslenen ve içlerindeki millet-devlet bütünleşmesinin hazımsızlıklarını ancak bu güruhla gösterebilen ahlak ve vicdan yoksulları,