Beni pencereden kim aldı

1 Dün Necla abla uğradı sohbet ettik. Büyük halamın kızı Necla fındık işçisine yemek götürmüş dönüyordu. Aramızda kalsın Necla ablanın yaşı 80'den fazla, yürüdüğü yol ise en az 30-35 eğime sahip, sırtında şeleksepet... Sohbet döndü dolaştı Emiş Ana'ya geldi. Emiş Ana Necla ablanın kayınvalidesinin annesi... 2 Muhtemelen 1954-55 yılları olsa gerek, henüz yeni yapılan evimize taşınmamıştık, daha doğrusu henüz çocuktum -söz konusu ev 1956 yılında yapıldı.- Anacığım beni uyutmuş, kapıyı üstüme kapamış ve yabana işe gitmiş. Ya ben her zaman ki kadar uyumamış olacağım, ya da anacığımın işi tahmininden uzun sürmüş olmalı. Çocuk ben uyanmışım ve ağlamaya başlamışım. Öylesine feryat-figan, öylesine hıçkırarak ağlamışım ki, yakın komşularımızdan Emiş Ana duymuş ve pencereye bir geçekmerdiven dayayarak beni almış ve avutmuş... Hayatı boyunca ne zaman beni görse "sen hoo pencereden aldığım uşaksın değil mi" diye sorardı... "Günler ne günlerdi cancağızım Aylar ne aylardı..." 3 Necla abla, bunu Emiş Ana söylerdi diye bir ilahiden bölümler okudu "Kimi yer kimi içer Melekler rahmet saçar İdris nebi hulle biçer Diker Allah deyu deyu" Doğrusu Emiş Ana'nın Yunus Emre'den ilahi okuyor olmasına şaşırmıştım. Ham ben bir anlığına Anadolu irfanını, halk basiretini unutmuşum... Kaldı ki Emiş Ana'nın babası Ali Hoca namında bir din adamıymış. Bunun üzerine Necla abla, yine Emiş Ana'dan duyduğu şekliyle babası Ali Hoca'ya dair bir enstantane anlattı. Emiş Ana, genç kız iken, bir gün yabana, babasına yemek götürür. Bakar ki babası ağaç budamakta, yerde de 5-6 çocuk Kur'an okumakta, Ali Hoca bir yandan ağaç budarken bir yandan da çocukları dinleyip 'hı-hı' diye onları tasdik etmekte. Belli ki çocuklar hafızlığa çalışıyor... 4 Yine Necla ablanın anlattıklarından öğrendiğime göre Emiş Ana da Yanbulu kızıymış; 'da' önemli, zira büyük dedem Mehmet