Biz geride mi kaldık niçin

Modernistlerin ve daha başkalarının bir ezberleri vardır, unutmayalım diye sıkça tekrar ederler. NeymişMüslümanlar Allah'a dua, düşmana beddua ediyor, basit fıkıh detayları ile meşgul oluyor ve bunları tartışmakla vakit geçiriyorlarmış, hâlbuki ötekiler (Batı) bilim ve teknolojide hayallerin ötesine geçmiş, bu yüzden soyuluyor, sömürülüyor, çağın gerisinde kalıyormuşuzPeki diyelim ki bu teşhis doğrudur, ne yapmalıyız (kim ne yapmalı) sorusunun ayağı yere basan cevabı yok! Kaldı ki, teşhis de doğruisabetli değil.İnsan toplulukları öteden beri avam ve havas diye ikiye ayrılmışlardır. Bunların insanlık değerleri ve insan olmaya bağlı hakları eşittir, lakin vazifeleri ve ehliyete bağlı mevki ve hizmetleri bakımından hak ve derece farkı vardır. Uçak yapan ile hangarı temizleyen aynı ehliyet hakkına sahip olurlarsa denge bozulur.Avam kendine düşen vazifesini yapar, nasıl taharetleneceğinden nasıl adım atacağına kadar her davranışının inancına uygun olması için bilenlere (din âlimlerine, bu manada havassın bir kısmına) sorar, bilgi alır ve uygular. Din âlimleri de küçük büyük demeden dinin kurallarını öğrenir onlara aktarırlar; içtihada, yoruma açık olan konularda da farklı görüşleri olabilir, bunları da tartışabilirler. Buraya kadar olup bitenin Müslümanların bilim ve teknolojide geri kalmalarıyla hiçbir alakası yoktur. Çünkü "ileri", "geri" ölçütüne tabi tutulan durum, Sevgili Peygamberimiz'in "Siz bunları benden daha iyi bilirsiniz" dediği dünya işleriyle (bilim, teknik ve teknoloji ile) ilgilidir.Peki, bu konularda geride olan, din âlimleri (ulema-havas) mıdır Ulema bilim adamlarına ve teknokratlara (diğer havas sınıfına) "Siz düşmandan daha ileri ve güçlü olmayın, ileri olmak için çalışmayın" mı diyorlar!Yoksa âyetler okuyarak, hadisler okuyarak dünya bilim ve teknolojisinde onlardan daha güçlü olmak için çalışmanın farz olduğunu mu söylüyorlar; elbette ve daima ikincisini söylüyorlar. Halk, eğer yapabiliyorsa, detayları, farzları ve sünnetleriyle inancına göre yaşamaya çalışıyor, bu arada bilgi ve becerileri kadar çalışıyor ve üretiyorlarsa bunlar mı bilim adamlarını engelliyorlar! Yediklerimiz onların üretimi, maaşlarımız onların vergisi değil miEfendiler, sorumluluğu alakasız kişilere atıp sıyrılmanın peşini bırakın. Din âlimi ve avam (halk) ne atom bombası, ne uçak, ne ince teknolojik icat ve buluşlar yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük dolgun maaşlar alan, titrleriyle çalım satan ama Batı'nın koşturduğu atların nallarını toplayan bir kısım yerli (sözde) bilim adamlarına ve teknokratlara aittir.Batı ile yarışan ve onlara nal toplatan kaç bilim adamımız ve teknokratımız olduğunu ben merak ediyorum.Ama İslâmî ilimler ve din bilimlerinde dünyadaki emsalini geçmiş pek çok din âlimini ben size sayabilirim.Gelelim şu 'ileri'-'geri' konusuna.Bizim dinimiz, ahlâkımız ve medeniyetimiz (uygulamada ümmetin