Sürdürülebilirlik

Bu kelimeyi işittiğim anda... Hani derler ya, sinirim tepeme çıkıyor. Neden Çünkü kelimenin arkasına saklanan palavraları anında hissediyor insan... İçten içe nasıl bir harf ve laf kalabalığına getirildiğini anlıyor ve bu oyuna öfkeleniyor. İşe bakın ki, çok moda... Mademki "çevreci" olmak hem işin şanından hem de yeni kazanç kaynağı... O halde her cümlenin içine "sürdürülebilir" kelimesini koy, havan olsun! Hiçbir şeyi sürdüremeyenler... Yeryüzünü nasıl sürdürebilecekler Geçtim iktisadi düzenin kıyamet hedefli akışını... Geçtim hava, su, toprak israfını... Geçtim insan harcayan ilişkiler dünyasını... Arzuları ve hayalleri bile sürdürülebilir olmayanların "sürdürülebilirlik" kavramına bu kadar inanmaları acayip bir hipnoz... Malum, siyasetçiler de "sürdürülebilir kalkınma"dan bahsetmeyi seviyorlar. Oysa kitleler (biraz da pandemiplandeminin sonuçlarına bakarak) nihayet anladılar ki... Kalkınma varsa bir yerde, sürdürülebilir değildir. Çünkü "kalkınmacı sistem"in işleyişi bugünü kurtarmak için gelecekte ihtiyaç duyulacak kaynakları tüketmek üzerine kuruludur. Geçen gün bir alışveriş merkezi, sosyal medya üzerinden anket yapıyordu: "Sürdürülebilirlik kavramı size ne ifade ediyor" Düşündüklerimi yazsam, yanlış yere hakaret zannederler diye cep telimin klavyesine giden parmaklarımı zor durdurdum. Meğer binanın çatısında yeni tip tarım yapacaklarmış... Sürdürebilirlik buymuş... Anlayacağınız, reklamcı numaraları bunlar... Pek önemli bir hayat ve iktisat