Bu yeşil, yeşil midir

Yazacağım... Ama biliyorum, "oyun bozan, çıkıntı" diyecek bazıları... Hatta belki sosyal medya üzerinden sözümün yayılması (tıpkı pandemi sırasında ve gözüm kapalı Ukrayna şakşakçılığı yapmadığım için şimdi olduğu gibi) engellenecek. Olay şu... Bir... Global karar verildi; pazar oluşturuldu ve artık geri dönüşü yok: Önce dizeller olmak üzere fosil yakıt kullanan vasıtalar yavaş yavaş sahneden çekilecek, yerlerini elektrikliler alacak. İki... Bu dönüşüm "yeşil çözüm" olarak lanse ediliyor. Peki çevreci mi İşte orası fena halde şüpheli. Çevre üzerine kitaplarıyla tanınan araştırmacı Pedro P. Terrados'un deyişiyle "Gözlerimizin önüne yeni yeşil bir perde çekiliyor. Bu araçların bataryalarını çalıştıracak nikel, lityum, kobalt ve koltan için doğada kalmış son el değmemiş araziler harıl harıl kazılıyor. Maden arazileri için yapılacak kanlı savaşların eşiğindeyiz." Bu gerçekler Batı'da çok yazılıp çizilmeye başlandı ama biz nedense ilgilenmiyoruz. İş, Terrados'un söylediğinden daha geniş boyutta, çünkü "çevre" muazzam bir ilişkiler ağı; öyle iklim deyip geçilemiyor. Ne var ki, dünya kamuoyu haplanmış gibi... Kritik nokta şu... Herkesi iklim değişimiyle korkuttular. Havaya salınan karbon miktarına dikkat etmeye yönelttiler; kimse fark etmeden "çevre sorunu"nu çöpe attılar. (Özellikle hayatlarının her yanı karbon salan zengin kesimlerde bu konuyu hastalıklı bir obsesyona çevirmiş tipler görüyorum, gülünç!) Tükenmiş iki kalem pilini nereye bırakacağını