Bu gidiş, gidiş değil!

Unutulmuştur, hatırlatıyorlar... 30 Kasım 1939'da başlayan "Kış Savaşı"ndan bahsediyorum. Sovyetler'in savaş ilan etmeksizin Finlandiya topraklarına girdiği ve 13 Mart 1940'ta Moskova Barış Antlaşması'yla biten savaş... Çoğunluğu kadın askerlerden oluşan Fin kayakçı birlikleri, orman muharebelerinde Kızıl Ordu'ya epey zayiat verdirmiş, iki haftada "Finlandiya'nın işi biter" denilirken savaş iki buçuk ay sürmüştü. Peki o günlerde başka neler oluyordu Anlatayım... Stalin'in Sovyetler'i bu rahatlığı Hitler'le yaptığı saldırmazlık paktından alıyordu. Ama Batı için Sovyetler'in önce Polonya'ya, sonra Finlandiya'ya girmesi artık çok fazlaydı... Önce şunu bir kenara not edin: Saldırıdan 15 gün sonra (bugünkü BM'nin prototipi) Milletler Cemiyeti toplandı ve Sovyetler Birliği'ni cemiyetten attı. Sonra da ne oldu, nasıl olduysa Almanya birden aralarındaki paktı bozup Sovyetler'in üzerine yürüme kararı alıverdi. Ne ilginç çağrışımlar... Kimbilir, 20. yüzyıl savaş tarihinden daha neleri hatırlamak zorunda kalacağız Sadede geleyim... Finlandiya ve İsveç, NATO'ya girmek istiyor. Bu gidişle girecekler de... İhtiyaçları var mı Çok tartışılır. Lakin ipin ucu kaçtı bir kere. NATO kuşatma büyüyüp genişlesin, Rusya iyice köşeye sıkışsın, istiyor. İlginçtir, liberal ve küreselcilere yakın diye bilinen, görev döneminde Libya'nın mahvına yeşil ışık yakan