Hasan Hüseyin Öz

Star

Mutlak güç efsanesi çökerken

Batı bloku korkunç bir düşüş yaşıyor.Peki bir alternatif var mıAsıl soru bu...Türkiye'nin Suriye'de becerdiği şeyi anlamak istiyorsak, buraya biraz eğilmek gerekiyor.Bir kere, sık sık altını çizdiğim gibi, yeni gelişen olayları çözümlemek için Batı'ya mutlak güç atfeden eski ezberleri bir kenara bırakmak şart. Çünkü dediğim gibi "Batı düşüyor" ve d

Tarihi derinlik geniş coğrafya ile buluşurken

Suriye'de süreci değerlendirmek için akıl sahipleri ihtiyatı hiç elden bırakmamak gerektiğini söyleyip duruyor.Ama her şeyde olduğu gibi, sürecin bütününü görmeden yaşanan son olayı karine belleyip ortalığı ateşe verecek bir kitle var ki, hiçbir laf anlatamazsınız.Adam, bir gün sonrasını görememiş, hala konuşuyor.Yiğit ar eder, cehaletle kalbi kara

Ne yapmalı

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçen gün katıldığı bir televizyon programında Türkiye'nin son yıllarda uyguladığı stratejiyi "Tehdidi Türkiye'de beklemek değil kaynağına giderek engellemek" şeklinde açıkladı.Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği stratejik dönüşümün sahada da ciddi karşılığı var...Suriye, bunun son örneği.Kimileri hala süreci İsr

Suriye'deki süreci kimler zehirlemek istiyor

Suriye'deki süreci zehirleme noktasında üç ülke öne çıkıyor,ABD, İsrail ve İran...Ama hemen şunu da söyleyeyim...Devrim koşullarını "var mı yok mu" diye düşünmeden kendi konforlu alanlarında Arap baharından devrim çıkaran, sonra ölümler, katliamlar başlayınca suspus olan İngiliz jeopolitiği ürünü sözde enternasyonalist İslamcıları da buna eklemek g

Suriye'yi nereden okuyorum

Hayret ki hayret... Bütün dünya rejimin çöktüğünü gördü, ama bizim muhalefet, son dakikaya kadar Esed dedi.Suriyeli Muhalifler Şam'ın içlerine kadar girmiş, rejim güçleri oraya buraya dağılmış, kimi rivayetlere göre bir kısmı İsrail'e sığınmış, Esed kaçış için bütün hazırlıklarını tamamlamış, CHP lideri Özgür Özel hala, "Esed'le bir an önce temas k

Suriye politikamızdan neden rahatsızlar

Herkes kimin ne olduğunu biliyor aslında.Ne demiş İbn'ül Emin Mahmud Kemal... "İnsan, ahlakından ve ef'alinden mes'ul olur. Aslında bu söz "zatına değil ef'aline bak" İslam itikadının ve hukuk ilkesinin şerhinden ibaret.Bir de atalar şöyle demiş... "ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz."Ne var ki nice zamandır tarihin kıyısında muhayyilesi daraltıl

Tarih sahada yazılır

Başa saralım...Suriye'de ayaklanmalar baş gösterdiğinde Esad, İran'ı yardıma çağırdı.Ayrıntıya girmeyeceğim ama 1979 devriminden(!) bu yana İran, Suriye ile hep iyi ilişkiler içinde oldu. Bu kronoloji içinde Hafız Esad'ın Hama'da Sünniler'e yaptığı katliama gözlerini kapatan bir Humeyni portresini de yazmasak olmaz.Yani diktatör Nusayri Esad'ların

İmamoğlu'nun kontrolden çıkan hareketleri

Ekrem İmamoğlu'nun sık sık güvensizlik kompleksine kapıldığını fark ettiniz miAslında ajanslar marifetiyle kapattığını zannettiği kompleks, sık sık öfke ile kendini gösteriveriyor.Ben gerçekten de İmamoğlu'nun özellikle bildikleri ile kendisine hazırlanan ve her neresinden bakarsanız bakın potansiyelini aşan söylem arasındaki uçurumda korkunç bir ş

Küresel çöküş

Konunun etrafından dönüp duruyoruz galiba...Batı için teknik bir mesele olan savaş konusunda aşırı yorumlar da cabası.Ama bu sefer gücü yetmeyecek Batı'nın, ne var ki alışkanlıklar kolay kolay terk etmiyor işte, kibrin hikayesi böyledir zaten, kör eder, yok eder nobranı da haberi olmaz.Medeniyetler için de durum aynıdır.Oswald Spengler'in kehaneti

Ukrayna, Rusya ve Üçüncü Dünya Savaşı

Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim...Böylesine büyük bir jeopolitik fırtınada en kıymetli pusula "hafıza!.."Ne var ki neoliberal politikalar devletleri, toplumları ve dolayısıyla bireyleri çok örseledi, hafızasızlaştırdı.Onun için hafif bir dalgalanma karşısında insanlar, dimağlarında birikmiş yarım yamalak malumatlardan hareketle bunu büyük ola