Tahıl koridorunun geleceği

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Soçi ziyareti tüm dünyanın ilgisini çekti. Tahıl koridorunun devam edip etmeyeceği konusunda bir gelişme bekleniyordu; ancak bu sefer Ruslar ilk günden itibaren oldukça kararlıydı. Ziyaret öncesinde yapılan açıklamalarda Rusya pozisyonunu net bir şekilde ortaya koydu.
Ukrayna tahılının geçişine izin vermek için 3 ön şart ileri sürülmüştü. Ukrayna tahılına ilaveten Ruslar kendi tahıllarını da ihraç etmek istiyor ve en azından tahıl konusunda ambargonun kaldırılmasını talep ediyordu. İkinci olarak tahıl taşıyacak gemilerin sigorta meselesi vardı. Üçüncü olarak da Ruslar, ABD merkezli bankacılık sistemi olan SWIFT'e tekrar dâhil edilmek istiyordu.
Bunların ilk ikisi oldukça makul taleptir. Gerçekten Afrika'ya tahıl ihracı gündemdeyse ve Afrika'nın ihtiyacı söz konusuysa sadece Ukrayna tahılı değil Rus tahılının da ihraç edilmesi gayet mantıklı. Bu gemilerin işini yerine getirebilmesi için sigortalarının yapılmasını istemek de normal. Ancak SWIFT sistemine dâhil olma konusu BM'yi değil doğrudan ABD'yi ilgilendirdiği için aslında bunun müzakere edilebilecek bir tarafı yoktu.
BM ne yaparsa yapsın, Türkiye ne tür arabuluculuk taahhütlerinde bulunursa bulunsun ABD ikna edilmedikçe Rusya'nın SWIFT sistemine dâhil edilmesi mümkün olmayacaktı. O madde kamuoyuna bir propaganda malzemesi olarak konulmuş olabilir; ama sanırım çözülmesini kimse beklemiyordu. Zira ABD böyle bir adım atmaz.
Öte taraftan sigorta ve Rus tahılında ilerleme sağlanabilirdi. Gerçekten BM bir aktör olsaydı ve Afrika'daki fakir ülkelere dair bir kaygı duyulsaydı hem Rus hem Ukrayna tahılının arzı için düzenlemeler yapılabilirdi.
Bu konuda Rusya'yı eleştirmek pek de doğru olmaz.