İftiradan da öte

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun açıklamalarını duymuşsunuzdur. Yine TSK'yı hedef alan açıklamalar yapıyor. TSK'nın insanları helikopterlerden attığını falan söylüyor. Vatandaş da CHP'nin ne tepki vereceğini merak ediyor.
İki açıklama geldi. Birincisi Parti Sözcüsü Faik Öztrak'tan. Aynen şöyle söylemiş: "Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, milletimizin gözbebeği Türk Silahlı Kuvvetleri'ni töhmet altında bırakan ifadeleri kabul edilemez. Bu konu yetkili organlarımızda görüşülecektir."
Bu kadar, daha fazlası yok. İkinci açıklama zorla da olsa Kılıçdaroğlu'ndan gelmiş: "Parti sözcümüz açıklama yaptı. TSK bizim gözbebeğimizdir." Kendisi ayrı bir açıklama yapmaya gerek duymamış.
Bu iş bize CHP'nin geldiği noktayı açıkça gösteriyor. Sadece Tanrıkulu'yla sınırlı bir durum değil. Aynı CHP milletvekili, zaten bu tür açıklamaları uzun süredir yapıyor. Bundan bir yıl önce TSK'yı kimyasal silah kullanmakla bile suçlamıştı. O zaman da CHP konuyu geçiştirmiş ve hiçbir tedbir almamıştı.
Tam o tarihlerde mesela Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bolu Belediye Başkanı partiden süreli de olsa ihraç edilmişti; ancak Tanrıkulu'na karşı hiçbir adım atılmamıştı. Şimdi de dikkat ederseniz olayın üzerini örtmeye yönelik açıklamalar yapılıyor.
Tabii ki bir milletvekili her konuda açıklama yapabilir. Ama bu derece ciddi suçlamalar olduğunda hiçbirimiz elimizde delil olmadan konuşmayız, konuşamayız. Bir milletvekili de hiçbir mesnet olmadan ortaya bu tür iddialar atıyorsa hangi partiden olursa olsun hesap vermesi beklenir.
Bazılarımız da CHP'yi Atatürk'ün partisi olarak görmeye devam ettiği için en azından CHP milletvekillerinin bu tür açıklamalar yapmaması gerektiğini düşünüyor. Halbuki hep söylüyoruz.