Afrika'nın önemi nereden geliyor

Afrika'daki darbeler serisini konuşurken genelde Afrika'nın kendi iç dinamikleri üzerinden değerlendirme yapmak kaçınılmaz bir önşart. Fakat bu darbeler serisinin biraz daha geniş bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Bu sefer sanki "Afrika gerçekten sadece Afrika'dan ibaret değildir" diyebiliriz. Ancak bu doğrudan doğruya Afrika'nın stratejik kıymetiyle ilişkili değil. Sık sık karşılaşıyorum. Afrika yeraltı ve yerüstü kaynakları bakımından sanki dünyanın en verimli coğrafyası gibi tarif ediliyor. Ve sanki çok verimli olduğu için de büyük güçlerin müdahalesine maruz kalıyor gibi görünüyor. Ama durum aslında bunun tersi. Evet her kıta gibi Afrika'nın da yeraltı ve yerüstü kaynakları var. Ancak diğer kıtalara göre çok da üstün olduğu doğru değil. Afrikalı ülkeler kendi kaynaklarını kendileri işleyemediği için ve hammadde ihracatı yapmak zorunda olduklarından bu ülkelerin isimleri yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla geçiyor. Bu bakımdan Afrika ülkeleri çok kaynağa sahip olmaktan ziyade kaynaklarına sahip çıkamadığı için müdahaleye uğruyor. Afrika'daki zayıf yönetimler, büyük güçlerin az bir kaynak ayırmasıyla bile etki altına alınabiliyor. Çok darbe olmasının asıl nedeni bu. Dikkat ederseniz soğuk savaşta büyük güç mücadelesi en son Afrika'ya yansımıştı. Önce dünyanın geri kalanları süper güçlerin nüfuz mücadelesine düşmüştü. Mücadele en son Afrika'ya gelmişti. Çünkü süper güçler için diğer bölgeler daha kıymetli görünüyordu. Afrika son sıradaydı. Paylaşılacak yer kalmayınca çekişme Afrika'ya da gelmişti. Ama içinden geçtiğimiz günlerde tam tersine bir süreç işliyor. Çin ve Rusya gibi kendi ağırlığını uluslararası sistemde hissettirmeye