Yolsuzluk tablosu

Türkiye gibi 99' inanmış bir toplumun olduğu düşünülürse yolsuzluk, rüşvet, su-i istimal ve görevini kötüye kullanma gibi sosyal hayatı kirleten davranışlar gerçekten düşündürücü ve manidardır.

Bu konuda son zamanlarda yapılmış anketler çok ciddi manada düşündürücüdür. İslâm; yolsuzluğu, rüşveti ve su-i istimali ve buna benzer davranışları bir hak ihlali olarak görür ve yasaklamıştır.

Bu davranışları Hz. Peygamber (a.s.) zulüm olarak vasıflandırmıştır. Ve bu konuda şöyle buyurur: "Zulümden sakınınız, çünkü, zulüm, kıyamet gününün karanlıklarındır. Hırs ve tamadan da hazar ediniz. Zira hırs ve tama, sizden evvelki kavimleri helâk etmiştir, onları birbirlerinin kanlarını dökmeğe, mahremlerini mubah görmeğe sevk etmiştir." 1

Su-i istimallerin ve buna benzer yolsuzlukların yöneticilerin istibdatlarında daha çok olmuştur. Çünkü Bediüzzaman, Münazarât adlı eserinde şöyle ifade ediyor: "Meşrûtiyet ile sû-i istimâlâtın ekser yolları münsed olur; istibdatta ise açıktır." 2

Yolsuzluk konusun pek çok dernek veya vakıf tarafından araştırmalar yapılmıştır. Çarpıcı olmak üzere birkaç tanesini örnek olarak sunmak istiyorum.

Şeffaflık Derneği, seçmenin yolsuzluğa bakışını araştırdı. Ankete katılanların yüzde 69'u "Türkiye'de yolsuzluk ile rüşvet sistematik ve yaygın" dedi. "Yolsuzluk yoktur" cevabını veren olmamıştır.

Ankette, "Yolsuzluğun ve rüşvetin ne şekilde yaygın olduğunu düşünüyorsunuz" sorusuna verilen en yüksek cevap yüzde 69.4 ile "Her yerde sistematik ve yaygın olduğunu düşünüyorum" oldu.

"Bazı kurumlarda sistematik ve yaygın olduğunu düşünüyorum" cevabının oranı yüzde 24.6.