Fevkalâde bir âlim

Her ilim sahibi kendi penceresinden Bediüzzaman'ı değerlendirmiştir. Bu değerlendirmeler içinde hepsi ayrı bir dikkate değerdir. Benim en çok dikkatimi çeken bir hususu sizlere arz edeceğim.Büyük Allâme Şeyhü'l-İslâm Mustafa Sabri Efendi'nin: "İslâm, bugün öyle mücahitler ister ki, dünyasını değil, ahiretini dahi fedâ etmeye hazır olacak" 1 sözünü gerçekleştiren bir hayata sahip olan Bediüzzaman'ın sahip olduğu sıfatlarından bahsetmek istiyorum. Said Nursî, bazen Bediüzzaman; bazen İbnüzzaman ve Garibüzzaman gibi sıfatlarla anılmaktadır. Bizzat Bediüzzaman'a tevcih edilen bir sualde: "Sen imzanı bazen "Bediüzzaman" yazıyorsun. Lâkap medih imâ eder." Cevap: Medih için değildir. Kusurlarımı, sened-i özrümü, mazeretimi bu ünvan ile ibraz ediyorum. Zira bedi, garip demektir. Benim ahlâkım, suretim gibi ve üslûb-u beyanım, elbisem gibi gariptir, muhaliftir. Görenekle revaçta olan muhakemat ve esalibi, benim üslûp ve muhakematımla mikyas ve mihenk itibar yapmamayı bu ünvanın lisan-ı haliyle rica ediyorum. Hem de muradım, "bedî," âcip demektir. 2 Gönenli Mehmed (Öğütçü) Efendinin Bediüzzaman hakkında bazı görüşleri şöyledir: "Üstad baştan aşağıya fevkalâde bir insandı. Baştan aşağı mükemmel, mine'l-bâb ilel-mihrâb... Hareketleri, kıyafeti, garib ve misilsizdi. Eskiden beri bu zata fevkalâde hürmetim vardı. Eserlerini okuyor, vecizelerini ezberlemeye çalışıyordum. Gittikçe iştiyakım artıyordu. Tanıdıklara devamlı olarak soruyordum... "Bizim eskiden edebiyat ve Arapça hocamız İhsan Bey vardı. O zata 'Nasıl bir zattır' diye Üstadı sormuştum. 'Vallahi kardeşim, benim anlayabildiğim kadarıyla bu zat İbnü'l-vakittir' dedi. Allah şefaatine nail eylesin. Hayatımın kıymetli yâdigârı olarak saklıyorum onunla görüşebildiğim zamanları... Şahin Yılmaz Hocaefendi, merhum Gönenli Mehmed Efendi ile alâkalı şu anısını anlattılar: "Bir zaman, Allah rahmet eylesin Taceddin Durmuş Hocayla Sultanahmet Camii'ne gitmiştik.