Gönül insanı olmak

Her tarafımız insanlar ile dolu. Ancak gönülleri fethedecek gönlü hoş, dili hoş, sohbeti hoş insanlar bize lazım. Gönül insanı olabilmek için, evliya ya da peygamber olmak şart değildir. Ancak gönül insanı olabilmek için, peygamber ve evliyaların beslendikleri kaynaktan beslenmek gerekir. Çünkü, onlar gerçekten gönülleri fethetmek için ömrü hayatlarını feda etmişlerdir. Hz MUHAMMED, HZ. YUSUF... HZ. MEVLANA, ÜSTAD BEDİÜZZAMAN, HACI BEKTAŞ VELİLER... ve daha niceleri.

Tek dertleri vardı. O da, insanları, hem bu dünyada hem de ebedi âlem de, mutlu olabilecek bir yol göstermekti. İmanlarını kurtarmaktı. Bediüzzaman bu konuda şöyle ifade eder: "Ben cemiyetin imanını kurtarmak yolunda dünyamı da feda ettim ahiretimi de."1

Onlar, asla makam ve mevki kazanmak için yol göstermediler. Onlar tam tersine makam ve mevkiye gelince, insanlara nasıl davranması gerektiğini halleri ile gösterdiler. Bugün yeryüzünde, adalet duygusu yok oldu ise, haramzadeler ile doldu ise, gönül insanlarını örnek almadığımızın bir sonucudur. Kalp, kırmanın Kabe'yi yıkmaktan daha beter olduğunu bilseydik.

Gönül insanı;

-Muhabbet fedaisidir.

- Ahlâklı bir insandır.

- Merhametli bir insandır.

- Kul hakkına riayet eden bir insandır.

- Emin bir insandır.

- Elinden ve dilinden başkasının zarar görmediği insandır.

- Eliyle diliyle bir başkasını rencide etmeyen, incitmeyen insandır.

- Gönül kırmamaya özen gösteren insandır. Gönül kırmakla, Allah'ın nazar ettiği bir alanda - kalbde-yaralanma gerçekleşeceği endişesi taşıyan insandır.

- Zarif insandır. Davranışlarında kabalıktan kaçan insandır.

Buna mukabil, şefkatle beraber bulunmayan kişilik hallerinden de söz edilebilir. Mesela;

- Kibirle şefkatin yanyana bulunması mümkün değildir.

- Nefsaniyeti ön planda olan bir insan ile şefkat arasında derin uçurumlar vardır.

- Bencillik -enaniyet- hodgamlık da aynı manaya gelen kişilik zaaflarıdır ki, bunlar da insanla şefkat arasına aşılması güç mesafeler koyar.

- Katı kalbli, sert mizaçlı olmakla da şefkat kolay barışmaz.