Hakkı Yalçın-Fotomaç

Fotomaç

İnat ve sevgi!

İmza törenleri her zaman görkemli olur. Bazen dekor olarak kullanılan su şişeleri bile "kazanç kaynağı" olarak değer bulur. Fenerbahçe'de geçen yıl bu zamanlar "yarım bıraktığı kitabı" tamamlamaya gelen Portekizli bir teknik adamın heyecanı yaşanmıştı. Bırakın hikayeyi tamamlamayı Pereira eski yazdıklarını bile yakıp gitti. Portekizli yeni teknik d

'Başka oku baba!'

Geçen hafta içinde bana en çok sorulan soru; "Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü kim olacak" Cevabım netti; "İsmail Kartal bile bilmiyorsa ben de bilemem!" Karşı duruş; "ama Portekiz basını Jorge Jesus'un Fenerbahçe ile anlaştığını iddia ediyor." Cevabım daha net; "Portekiz basınının yalancı çıktığı pek görülmemiştir!" İkilemler arasında gezinen

Aziz Yıldırım

Aziz Yıldırım, Türk futbol tarihinde bir kulüp başkanından ötesidir. Aziz Yıldırım her türlü kumpasa haykırmanın sesi, aydınlık duruşun simgesidir. Fenerbahçe'yi kendisinden çok sevmiştir yalan değil ama haksız yere hapiste yatarken bile hiçbir kulüp başkanı onun kadar dik duramamıştır. Aziz Yıldırım taraftarın gönlündeki sevdanın mimarisi, adamlığ

Eski ve yeni!

Biten bir sezon birileri için gurur tablosudur, birileri için hüzündür acıdır. Yanlışlarını onarmak isteyenler için de yeni hayallerin başlangıcıdır. Fenerbahçe ligi ikinci bitirdi ve "devler ligi" biletiyle tribün ve yönetim arasındaki buzları eritti. Kaç maçtır yenilmemiş olmanın başarı sayıldığı bir düzeni işaret ederken, İsmail Kartal'ın takım

Fena mı olur

Hayat bir tahterevallidir. İki ucu vardır tahterevallinin, biri yükseğe çıkar ayakları yerden keser diğeri yüksekteki ucun dengesini sağlarken yere basar. Tahterevallide oyunu kuralına göre oynayacaksın, çünkü bu oyun şahsiyetli bir oyundur. Tahterevallinin tepesindeyken altın suyuna batırılmış sözcükleri kabul edenler alçaldığı zaman kendilerini e

Vicdan!

Her hikayenin bir başı vardır bir sonu. Hikayenin sonunda Fenerbahçe ikinci olsa da mutludur, huzurludur. Tribünlerde bütünlük sağlanmış, alışılmış görüntülere ulaşılmıştır. Bunda İsmail Kartal'ın katkısı kadar, Arda Güler adlı delikanlının tribünlere yaydığı enerji de çok önemlidir. Ligi ikinci bitirmekle bütün borçlar silinmiş farz edilir ama lig

Bitki örtüsü!

Fenerbahçe'nin Beşiktaş karşısındaki futbolunu sorgulamak haksızlık olur. Sorgulanacak tek pozisyon vardır, 24'ncü dakikada bencilliğin daniskasını sergileyen ve boşta bekleyen İrfan Can'a değil topu kaleye vuran Serdar Dursun'un pozisyonu. Bir adam ne kadar gol atarsa atsın kendisinde var olanları üzerinden atamaz. "Çubuklu forma" meselesinde işar

Aşkın Trabzon hali!

Trabzonspor 38 yıldır askıda tuttuğu şampiyonluk ceketini gardırobundan çıkardı. Her yıl tozu alındığı için hala pırıl pırıl tertemiz. Geçen yıllar içinde son dakikalarda kaybedilen şampiyonluklarda kimileri içinden ağlardı kimi dışından. O fıkır fıkır kemençe bile hicaz makamının temsilcisi olurdu o gecelerde. Ama sonunda her şeye değecek kadar gö

Kaptan!

Şampiyonluk en anlamlı biçimde alın teri ve emekle tercüme edilir. Sezon başında yazdığını sezon sonunda okuyabilen tek takımdır Trabzonspor. Ardından gelenleri devre dışı bırakma işini ligin ilk devresinde halletmiş, tarihi değiştirmenin kıyısına gelmiştir. Oynanmamış maça kazanılmış gözüyle bakmamayı hepimiz biliyoruz ama Trabzonsporlu futbolcula

İlahi tutku!

Fenerbahçe kazanma duygusunun her maçta açığa çıktığı bir zaman diliminden geçerken, İsmail Kartal'ı eleştirdiğimiz kadar alkışlamayı da bilmeliyiz. Kemik kadroyu oluşturdu ve hiç bozmuyor. Yenilgilere modellik eden soluk gölgelerden savaşçılar yarattı. Depresif futbolculardan kazanmayı ilke edinen kişilikli bir takım üretti. Yönetimin 4 yıllık yan