Ayaktan kalbe!

Çocukluğumuzda bir cambaz gelirdi mahalleye, mahalle ayağa kalkardı. İnsanlar anlata anlata bitiremezdi o sahneleri. Cambazın hünerini gösteren ipti ama cambaz aslında kendisini izleyenlerin sihrine sahipti.
H H H
Pazar günü Olimpiyat Stadı'nda "ayaktan kalbe" konulu bir gösterinin sihirbazını izledik. Üstelik doğaçlama haliyle.
Cengiz Ünder sol ayak vuruşlarını kimsenin ulaşamayacağı yerde muhafaza etmişti de "gündüz gözüyle" herkesin görmesi için ortaya çıkardı ve meydanlara poster diye astı.
Ayrıca 'bir adam bir takıma karşı nedir' gerçeğinin de belgesini sundu. Çünkü 5 gollü galibiyete karşılık Fenerbahçe'de futbol dinamizmini gerektiği biçimde göremedik.
H H H
O yüzden iyi işaretler kadar kötü anonslara da bakmak lazım.
Fenerbahçe savunmasının çabuk adamlar karşısında dışa vuran "ağırlıkları", Dzeko'nun attığı gole rağmen "yaşlı duruşu" ve Tadic'in hala saklambaç oynamaktan vazgeçmeyişi Cengiz Ünder'in sihrinin arasında kaybolup gidemeyecek kadar netti.
Bunlar gelecek maçlar için uyarı olarak kabul edilmezse sıkıntılar yaşanacaktır.
H H H
Galatasaray'ın çok önemli eksiklerle çıktığı Konyaspor maçında gördük ki, bazı futbolcuların yedeği yoktur. Icardi, Sacha Boey ve Toreira gibilerinin mesela.
Onlar omurgadır, oyunu güzelleştirmekle kalmayıp ruh takviyesi de yaparlar.
Ama Abdülkerim Bardakçı gibi adamlar da vardır, gecenin kayıpsız geçmesine yürek koyar, ayak koyar, kafa koyar. Sonra bir bakarsınız zor görünen maç 3 farklı sonuca döner.
Her yoklamada "buradayım" diyen ve maçın kaderini belirleyen böyle adamlarla güzeldir futbol. Kendini geliştirmeyi reddedenlerle değil.
H H H
Tarihin en kötü sezonlarından birini yaşayan Beşiktaş'ta karamsar bir hava hakim.
Sezon başından beri içler acısı halinden bir adım öte gitmeyen Salih Uçan'ın futbol okuluna yeniden yazılması gerekiyor da aslında diğerlerinin de futbol hükmünde ortaya koyduğu hiçbir şey yok.
Ne üretim ne mücadele ne mantık.
Fiziken çökmüş futbolculardan her maçta aynı bildiri; "hepimiz bir gölge oyununun içinde tıkandık kaldık!" Hepsine tek tek soralım bakalım;