Hakkı Öcal

Milliyet

Beşar akıllı ol, akıllı!

Suriye Devlet Başkanı'nın yapacağı ilk iş, Baas (Diriliş, Rönesans) Partisi'ni kapatmak ve ülkesinin gerçek anlamda toprak bütünlüğünü yeni bir dirilişte aramak yerine ülkesinin bütün etnik grupların, tüm mezhep ve meşrepten insanların kucaklandığı geçmişine dönmek olmalıdır. "Baasizm" hiçbir zaman Arap ülkeleri arasında bir bütünleşme sağlamadı. B

Suriye konusunda hatadan dönüyoruz

Diplomaside "kelimeler" çok önemlidir. Nitekim bu sebeple dünyada "diplomatik dil" diye bir şey vardır. Dışişleri Bakanlığı'nda uzun yıllar en önemli görevlerde bulunmuş Büyükelçi Sayın Yalım Eralp'in 1976'da, belki de ABD'nin Kıbrıs konusunda hala çözümsüzlükten yana olmasıyla sonuçlanan bir kelime tercihinde, anlaşamamış olduğumuz bir iletişim so

ABD'de kararı iki Yahudi lobisi verecek

Joe Biden "Erdoğan Kürtleri siyasetten dışladığı için devrilmelidir!" diyen Biden... İki yıl önceki sözde "demokrasi zirvesine", ABD kurumlarının "demokrasi gerileyen ülkeler" listesindeki ülkeleri bile çağırıp Türkiye'yi çağırmayan Biden Uçak merdivenlerini koşarak inen çıkan Biden İki gündür okuduğum 100'e yakın makaleden biri bile Biden'ın yenid

Bu gece bitecek, Filistin özgür olacak...

İsrail'in kendisini savunma hakkı var mıdır Vardır. Her ulusun, ülkesini yabancı saldırılarına, terör saldırılarına karşı savunma hakkı vardır. Ama İsrail'in 7 Ekim'den beri yaptığı "savunma" değil, mahkeme kararıyla sabit, soykırıma yol açan bir savaş. Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'e Gazze'ye karşı sürdürdüğü savaşı sona erdirmezse, soykırım

Dış politika hedeflerinde uzlaşmak, olması gerekendir (2)

Bir gazete köşesinde belki güncel olup bitenin irdelenmesi gerekirancak geçen yazıda başladığım, bir ölçüde kuramsal "ulusal dış politika" ve onun bütün partilerce desteklenmesi konusuna son bir dokunuş için izninizi istiyorum. (Böyle "kuramsal" dokunuşlar deyince aklıma, Latin edebiyatında atasözü haline gelmiş, resimlerinde ayakkabılardan başka y

Normal olan dış politika hedeflerinde uzlaşmaktır (1)

Bir "iç politika" yazısına başlıyor gibiysem de, değil. Küresel veya bölgesel anlamda etkili ulusların hemen hepsinde, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana sağıyla-soluyla, tutucusuyla-ilericisiyle bir uzlaşma, ortak ilkelerde ve hedeflerde birleşme göreceksiniz. Buna hasret ve bu sebeple de etki alanı kâh genişleyen, kâh daralan ülkemizde, her şeyden önce

Savaş Avrupa'ya yayılırsa Rusya kaybeder

Şöyle bir barıştırma toplantısı düşünmeye çalışın lütfen. Siz ve ben kavga ediyoruz; ben, bugüne kadar bana sizinle kavga etmem için imkân ve silah sağlayan 90 kadar dostumu alıp bizi barıştırmaları için yapılan bir toplantıya geliyorum; ama siz o toplantıya katılmıyorsunuz. Bırakın katılmayı, çağrılmıyorsunuz bile. Bu barıştırma toplantısının iyi

Provokasyona rağmen Rusya, Çin ve İran

Bir önceki yazıda irdelediğimiz "ABD dünyadan elini ayağını çektikten sonra" önermesinin birkaç muhtemel sonucundan biri, "Her koyun kendi bacağından asılır" anlamında, "ABD koruması olmadan, her ülke kendi başının çaresine bakar" yargısıdır. Bu ifadeyi sözüm-ona Türkiye uzmanlarının NeoCon dergilerinde, sözüm-ona analizlerinde, şu tamamlayıcı cüml

Tutmayın Manü'yü!

Trump'ın 5 Kasım'da seçimleri kazanıp ABD'ye yeniden başkan olması ihtimali arttıkça, medyada ve siyasal çevrelerde "ABD sonrası dönem" hakkında yorumlar, demeçler de artmaya başladı. 2003 yılında, o zamanki başkan George W. Bush zamanında ifade edilmeye başlanan, ABD'nin müttefiklerine sağladığı güvenlik desteğinden hasımlarının da yararlandığı, b

Tavadan ateşe düşmek

Bütün Avrupa dillerinde atasözü veya deyim olarak ortak bir söylem vardır. Aslı Antakyalı Roma generali olan Germanicus Caesar'ın bir şiirinden gelir: Tavada kızartılmaktan kurtulmak için çabalarken, ateşe düşmek. Tam olarak "yağmurdan kaçarken doluya tutulmak" anlamında bir beceriksizlik, çaresizlik, köşeye kıstırılmışlık ifadesi... Şu sırada bu i