Ramazaman-ı Şerif'in ortalarına gelmiş bulunuyoruz.Bu mübarek ve manevi kazanç ayı ömrümüzde büyük bir fırsat. Bir dahaki Ramazan ayına kavuşup kavuşamayacağız ise bizim için de bir bilinmez. Cenab-ı Hakk, kalan günlerinde hakkıyla istifade edebilmeyi nasip etsin. Bu hususta Üstad Hazretleri bilhassa Ramazan-ı Şerif ayı için "iştirak-i a'mal-i uhreviye düstur-u esasisi"ni birçok mektubunda nazarlara sunuyor. Ahiretle ilgili yapılan işlere ortak olma manasındaki bu düstur, aslında bizler için çok büyük bir müjdeyi barındırıyor. Malumunuz Ramazan aynı zamanda Kur'an ayı. Kur'an'ı anlayabilmek, iç dünyamızı Kur'an ile nurlandırabilmek bu ayda ayrı bir mana kazanıyor. Bu saydıklarımızı bizlere temin edebilecek en güzel eser ise malumunuz Risale-i Nur Külliyatı. Bu sebeple çevremize Risale-i Nur hakikatlerini neşrederek Kur'an hakikatlerinin toplumumuzun gönüllerinde taht kurmasına hizmet edebiliriz. Bu haftaki mektubumuza geçiyoruz: Selamünaleyküm abi, bir anımı sizinle paylaşmak istedim. Malum olaylardan dolayı tutuklanıp cezaevine gönderildim. İlk tutuklandığımızda,