Plastiği nasıl yiyoruz

Bugünkü yaşam biçimimiz ve beslenme alışkanlıklarımızla plastikten kaçış çok zor. Mesela Çin'de yapılan bir çalışmada, 289 gıda ürününde BPA'ya rastlanmış. İngiltere'de de birçok gıdada fitalat tespit edilmiş. Kanımızda dahi mikroplastik olmasına şaşmamalı. Zira ambalajda durum oldukça iç karartıcı. Yeni bir çalışma, Türkiye'de araştırma için örnek alınan konserve içindeki ton balıklarında plastik parçacıklarının olduğunu ortaya koydu. Aslında sonuç hiç de şaşırtıcı değil. Çünkü o derece plastiğe boğulmuş durumdayız ki, plastiğin herhangi bir yiyecek içinden çıkmaması şaşırtıcı olurdu.Çalışmayı yapan isim, mikroplastikler konusunda sayısız araştırmaya imza atan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu. Sedat hoca, 7 markanın 33 ürününü marketlerden alıp, incelediğinde konservelerin iç yüzeyinin kaplandığı plastik malzemenin, ürüne de sirayet ettiğini saptamış. Büyük ihtimalle balık dışında, diğer konserve ürünlere de mikroplastikler bulaşıyor. Zaten, hem Doç. Dr. Gündoğdu'nun yaptığı diğer çalışmalar hem de yurt içi ve yurt dışındaki benzer araştırmalar, yiyeceklerle temas eden plastiklerdeki zehirli kimyasalların ciddi bir tehdide dönüştüğünü ortaya koyuyor.Doç. Dr. Gündoğdu'nun geçen hafta yayınlanan "Plastik: Mucize mi Felaket mi" adlı kitabında da plastik kaynaklı zehirleri nasıl yediğimizi anlatan çok çarpıcı araştırmalar var. Mesela Çin'de yapılan bir çalışmada, 289 gıda ürününde BPA'ya rastlanmış. Hani şu hormon bozucu olduğu için biberonlarda kullanımı yasaklanan kimyasal. İngiltere'de de birçok gıdada fitalat tespit edilmiş. Türkiye'de ise yoğurt ve sıvı yağlarda ambalaj kaynaklı fitalatlar olduğu saptanmış. Kanımızda dahi mikroplastik olmasına şaşırmamalı! Zira ambalajda durum oldukça iç karartıcı. Her 1 santim plastik ambalaj başına, 250 adede kadar mikroplastiğin, direkt olarak gıdaya bulaşabildiği belirlenmiş.Sofra tuzunda da plastikDiğer yandan ambalajsız gıdalarda da plastikten kaçamıyoruz maalesef. Sofra tuzu mesela, önemli bir mikroplastik kaynağı. Türkiye'de incelenen 16 sofra tuzunun kilogramında, 16 ila 84 adet arasında plastik parçalarına rastlanması bunun en önemli kanıtı. Buna göre bir yetişkinin 1 yılda sadece tuz kaynaklı yuttuğu mikroplastik parçacığı 200'den fazla. Su ve maden suyunun da ciddi bir risk olduğunu, Almanya'da marketlerden toplanan 32 gazlı su örneğinin, litrede 2 bin 649 adede kadar mikroplastik içermesinden anlıyoruz. Ambalajlı sütte, meyve sularında, hatta şaraplardan bile plastik parçaları çıkmış. Tabii önemli sokak lezzeti midyeyi de anmadan geçmeyelim. Araştırmalara göre, 10 adet midye yediğinizde 7 adet de mikroplastik yeme riskinizin çok yüksek olduğunu belirtelim. En yüksek plastik oranı da İstanbul'un midyelerinde! Hazır deniz ürünlerinden bahsetmişken balıkların da ciddi mikroplastik kaynağı olduğunu vurgulamak gerek. Kefal başına 2.5, istavritte de 0.4 adet mikroplastik saptanmış. Çiftlik balıklarının beslendiği balık unlarında da, ciddi miktarda plastik parçaları olduğu anlaşılmış. Özetle bugünkü yaşam biçimimiz ve beslenme alışkanlıklarımızla plastikten kaçış çok ama çok zor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6880659;taboolaPlacement"Mid