Enkaz yeni yıkımlara neden olmasın!

Büyük felaketten sonra enkaz altından sağ çıkarılan canlar, hayatın sürdüğüne işaret eden bir teselliydi. Ancak, hastalık ve salgına yol açmaması için, enkazların doğru şekilde bertaraf edilmesi gerektiğini söyleyen uzmanların uyarılarına kulak vermek gerekiyor.Deprem felaketinde tek tesellimiz, yıkılan binaların enkazından kurtarılan hayatlar oldu. Günlerdir hepimizi acıya boğan o enkazlar, şimdi yavaş yavaş kaldırılıyor. Acı ise öyle kolay kolay kalkacak gibi değil! Bu kez ateş, sadece düştüğü yeri değil, tüm Türkiye'yi yaktı çünkü. Son 2 haftadır her hanede deprem var. Temennimiz böylesi felaketleri tekrar yaşamamak. Bunun için gerekli önlemleri önceden almamız gerekiyor. Hem de enkaz kaldırma sürecinden başlayarak. Çünkü uzmanlar, enkazın doğru şekilde bertaraf edilmemesi halinde, hastalık ve salgınlar nedeniyle yeni kayıpların yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü'nden Dr. Yasin İlemin, yıkılan binalardan ortaya saçılan enkazlarda insan sağlığı ve ekosistem için zararlı birçok madde bulunduğuna dikkati çekiyor: "İzolasyon maddelerindeki kimyasallar, zararlı plastik türevleri ve asbest bunların başında geliyor. Mevcut hafriyatlar doğal alanlardaki vadi tabanlarına, doğal sulak alanlara ve tarım alanlarına dökülürse bölgede büyük bir tehlike başlayacak. İlk olarak su döngüsü ile bu zararlı maddeler toprağa ve yer altı sularına karışacak. Buna bağlı olarak tarım alanlarında yetişen gıdalar insanlar tarafından tüketildikçe uzun vadede başta kanser olmak üzere, çeşitli hastalıklar görülebilecek."Salgın hastalık riskiBir diğer endişe kaynağı da enkazlardan kaynaklanacak bakteri ve virüslerin bölgede salgın hastalıklara neden olma ihtimali. Bu risk nedeniyle arama kurtarma çalışmasının tamamlandığı enkazın bir an önce bölgeden uzaklaştırılması gerekiyor. Tabii yürütülen soruşturmalar kapsamında enkazlar aynı zamanda bir suç mahalli. Bu nedenle