Sürgünler ve Soykırımlar

Tarih eğitiminde müfredatı belli ders saatlerine ayarlama zorunluluğundan olacak daha ziyade belli başlı olaylar üzerinden bir makro tarih anlatısı tercih ediliyor. Bu anlaşılır bir durum ama geçmişi anlamak noktasında insanlarımızı ne yazık ki eksik bırakıyor. Okul yılları boyunca sürdürdüğümüz tarih mesaisinde, zihinlerde genellikle çok belirgin, sürekliliği ve anlam derinliği olan bir insanî hikaye oluşmuyor. Bu durum, hafızamızda iyi kötü bir tarih enformasyonu bulunmasına rağmen, bir tarih idraki ve şuuru oluşmamış olmasının önemli sebeplerinden biri...Bu eksikliğin toplumun azımsanamayacak bir kesiminde ne kadar büyük bir anlama güçlüğüne neden olduğuna aylardır Gazze tecrübesiyle şahit oluyoruz.Filistin'de süregiden İsrail zulmü şu günlerde başlıkta yer alan iki kavramı en acı şekilde yeniden gündemimize soktu. Filistin halkı aynı anda hem vahşi bir soykırıma hem de insafsız bir sürgüne maruz bırakılıyor. İnsanlık suçlarının en ağırları olarak niteleyebileceğimiz bu suçlar, siyonist-terörist bir devlet eliyle yapılıyor ve herkesin gözü önünde oluyor. Bu kanlı ve acımasız zulmün görüntüleri her gün neredeyse canlı olarak yayınlanıyor, iç kanatan görüntülerle elimizdeki telefonlara, salonlarımızdaki ekranlara kadar anbean ulaştırılıyor.Geçmiş zamanlarda böyle imkânlar olmadığından, o zamanlarda yaşanan zulümler, masum toplulukların etnik köken, dini inanç gibi kabul edilemez gerekçelerle maruz bırakıldığı soykırım ve sürgünler; solgun fotoğraflarla, dilden dile anlatılan kahır hikâyeleriyle yaşamaya devam ediyor hafızamızda. Bir de halkın kendi arasında geliştirdiği anlatma ve yaşatma çareleri var. Tarihte acı-tatlı iz bırakan hemen her hadisenin, halk kültürünün çeşitli ifade araçlarıyla canlı tutulduğunu ve hissiyatını koruduğunu görüyoruz. Bunların başında da türküler, şarkılar, marşlar geliyor.Cumartesi akşamı Ankara'da bütün bu acılar tarihini sayfa sayfa müzikal bir anlatıya döken çok dokunaklı bir konser gerçekleştirildi. Hayal Meyal Müzik Topluluğu, İlim Yayma Cemiyeti'nin değerli katkılarıyla organize edilen Sürgün ve Soykırım Anma Konseri'nde sahne aldı ve her biri içimize kor gibi düşen şarkılar, türküler, marşlar seslendirdi. Kırım Sürgünü'nden Karabağ'a, Doğu Türkistan'dan Çerkes Sürgünü'ne, Srebrenitsa'dan Türkmeneli'ne, Balkan Mezalimi'nden Filistin'e, Gazze'ye kadar uzanan nice büyük acılar, Hayal Meyal'in, şef Muhammed Hasan Solmaz yönetiminde ortaya koyduğu çok etkileyici performansla hepimizi tarihin keder yüklü sayfalarına geri götürdü, derinden etkiledi ve fazlasıyla duygulandırdı. Finalde Diren Filistin'le boğazımızı düğümleyen duyguları hep birlikte dışa vurduk. Bir parçası olduğumuz bu etkinlik için