İyi ama neden

Birilerinin bilgi sahibi olmak için yıllarını, belki de ömürlerini harcadığı meselelere iki dakika içinde, hatta o kadar bile uzun olmayan bir süre içinde hakim olabileceğinize inanabilir, bu inançla günde bir kaç ton atık tez üretebilir ve diğer insanların da bunları kabul etmesini bekleyebilirsiniz. İyi ama nedenHer sabah tuttuğunuz tarafın yediği haltları otomatikman savunmak, karşıt olduklarınızın iyi kötü her yaptığına bir kötülük kulpu takmak üzere hazır kıta bir bekleyen bir psikoloji ile uyanabilirsiniz güne. İyi ama nedenYılın her gününe uygun hazır kalıp duyarlılıklar, cıvık lafazanlıklar, klişe sevecenlikler bulup etrafa yayabilir ve ardından linç edecek birilerini arama mesainize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. İyi ama nedenÖmrün izlemeye yetmeyeceği kadar çok filmi bir avuç içine sığabilecek dijital belleklerde biriktirip stoklayabilirsiniz. Sonra bu filmlerin en fazlasını izleyebilmek için hızlı gösterimde izler, sürümden kazanırsınız. İyi ama nedenÇocuğunuzun yeni yaşını kutlamak için verdiğiniz aile içi partide ortaya getirilen ve hemen her pastanede bulabileceğiniz sıradanlıktaki pastanın fotoğrafını internet üzerinden yetmiş iki milletle paylaşabilirsiniz. İyi ama nedenHerkesin hiç düşünmeden edebileceği üç beş yüzeysel kelamınızı ya da bir çoğunun kurmayı bile lüzumsuz göreceği içi boş cümlelerinizi hiç kimseyi etkilemeyeceğini bildiğiniz halde yine internet üzerinden dolaşıma sokabilirsiniz. İyi ama nedenSabahtan akşama çalışıp acayipleştirdiğiniz vücudunuzu, pırtlak kol ve bacak kaslarınızı, aşırı iddialı göbek baklavalarınızı, bütün bunları açıkta bırakan yakışıksız atlet, tayt ve tişörtlerinizi milyon tane itici benzerinin yanında muhtemelen hiç ilgilenmeyecek kalabalıkların seyrine açabilirsiniz. İyi ama nedenOturduğunuz yerden, hiçbir zahmete girmeden, azıcık bile emek sarf etmeden, o mesele ilgili kayda değer en ufak bir birikiminiz, liyakatiniz, uzmanlığınız yokken, sadece ve sadece kendi paşa gönlünüze ya da üstüne oturduğunuz şeye dayanarak, iyi kötü emek verilmiş bir düşüncenin, bir kitabın, bir filmin, bir eserin, bir şarkının, bir projenin, bir çalışmanın 'olmamış'lığını