İntihar mı cinayet mi yoksa kaza mı

Sadece geçtiğimiz ay 26 kadın cinayeti yaşandı. Buna ek, 28 kadın da 'şüpheli' şekilde öldürülmüş halde bulundu. Şüpheli kadın ölümleri sayısı, belki de ilk kez, cinayetlerin sayısını geçti. Dahası bu kadınlardan 6'sı ne hikmetse, yanlarında erkek arkadaşları varken balkondan atlayarak, intihar(!) etti. 'Aydınlatılamaz nasıl olsa' gibi düşünenler yanıldınız! Neden mi Verdiği rapor ile bir plazanın 20. katından atılarak öldürülen Şule Çet davasının seyrini değiştiren adli tıp uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'ndan Fidan Ataselim'e sordum.ŞÜPHELİ ÖLÜMLERDE KADINLARIN YANINDA NEDENSE HEP ERKEKLER VAR29 Mayıs 2018'de üniversite öğrencisi olan Şule Çet'in bir plazanın 20. katından atlayarak intihar ettiği öne sürülmüş ancak Çet ailesinin talebi doğrultusunda Mersin Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Hakan Kar ve Prof. Dr. Halis Dokgöz yeni bir rapor hazırlayıp mahkemeye sunmuştu. Bu rapor doğrultusunda mahkeme Çet'in intihar etmediği, cinsel saldırı sonrası balkondan atıldığına karar vermişti. Son 2 yılda en az 28 kadın yüksekten düşerek(!) hayatını kaybetti. Sadece geçtiğimiz ay 6 kadın yüksekten düşerek, 5'i ateşli silah, 3'ü kimyasal madde ve 14'ü de tespit edilemeyen nedenlerle öldü. Kısacası 'şüpheli' kadın ölümlerinin sayısı gün geçtikçe artıyor. Verdikleri rapor ile Çet davasının seyrini değiştiren Adli Tıp uzmanı, Prof. Dr. Halis Dokgöz'ü aradım. "Fark ettin mi" diye soruyor: "İstisnai durumlar haricinde, mesela yüksekten düşme vakalarının neredeyse çoğunda kadınların yanında ya erkekler var ya da olay erkeklerin evinde vuku buluyor."AYRINTILI RAPOR ŞARTPeki, tüm bu şüpheli ölümler intihar mı, cinayet mi yoksa kaza mı Prof. Dr. Dokgöz, 'Maalesef birçok vakada ölüm sebebini net ortaya koyamıyoruz, her zaman ayrıntılı araştırmalar yapılmıyor' diyor. Neden Diyor ki: "Daha genel raporlar yazılıyor, genel eğilim bu yönde. Oysa, hele de böyle şüpheli ölümlerde, olay yeri inceleme çok önemli. Eksik bir delil davanın seyrini başka bir yere götürebilir. Ayrıca otopsi raporları mühim. İç kanama, dış kanama gibi genel bulgular yazılıyor rapora. Hâkimin ne anlaması lazım bu rapordan Mesela iç kanama yazdınız. Neden var kanama Neye bağlı oluşmuş Otopside en ince detayına kadar bakacak, adli tıp raporuna da yazacaksın ki hâkim anlasın. Yoksa kaza mı değil mi Kim, nereden anlayacak Ayrıca kişinin ölümüne etki eden faktörlerin de ortaya konulması gerek. Zehirlenme ya da alkol var mı Uyuşturucu, uyarıcı madde kullanımı var mı Tüm bunların kimyasal analizleri gerekli. Ya da kişinin vücudunda saplanılan lezyonlar (yaralar) ölmeden önce mi öldükten sonra mı oldu Bunlar ifade edilmediği zaman her şey yarım. Biz buzdağının sadece görünen kısmını konuşuyoruz. O zaman da, kaza ya da intihar denilip kapatılıyor dosya."HER VAKA KENDİNE ÖZGÜDÜRPROF. Dr. Dokgöz, Şule Çet davasından bir örnek vererek, söze devam ediyor: "Mahkemeye adli tıp raporu sunulmuş ama raporun yorumlaması yapılmamış. Biz onu yaptık. Mahkeme boyundaki kırığı sormuş: 'Düşme mi yoksa boğma ile mi oluşmuş' Biz ne yaptık Literatürü taradık, boyundaki kırıkların yüzde 95 oranında boğma ile oluşacağını ortaya koyduk. İşte bunu yorumladığın zaman olayın seyri değişiyor. Bu vesile ile hatırlatmış olayım 2005'te taraf bilirkişiliği sistemi geldi. Ne demek bu Eskiden mahkemeler sadece tek bilirkişiden görüş istiyordu şimdi karşı tarafın da kendi bilirkişisini belirleme hakkı var. Avukatlar bu haklarını mutlaka talep etsinler. Özellikle de şüpheli ölümlerde. Ayrıntılı analiz ve yorumlamalar davanın seyrini değiştirebilir. Kadınların bu kadar çok kazaya kurban gitmesi