Yine mi idam

Pınar Gültekin davasını hepiniz biliyorsunuz. Pınar'ı eski sevgilisi tarafından boğulması, diri diri bir varil içinde yakılması ve üzerine de beton dökülmesi suretiyle gerçekleşen vahşi bir cinayetin kurbanı olarak tanıyoruz. Bunları okurken bile kanımız donarken, Pınar'ın o an yaşadığı korkuyu, acıyı, ailesinin üzüntüsünü düşündükçe tarifi imkansız bir öfke duyuyoruz. Bu korkunç cinayetin failine, hiç tanımadığımız o katile karşı nefret duyuyoruz, en büyük kötülükler onun başına gelsin, aynı acıları o da yaşasın istiyoruz. Pınar için duyduğumuz üzüntünün bu şekilde azalacağını umuyoruz. Adaletin ancak böyle tecelli edeceğine inanıyoruz. "O da ölsün" diyor hatta, pek çoğumuz. Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor sonra, "Meclis'ten geçerse idamı onaylarım" diyor ve "Helal olsun!" diyor kimileri. Peki gerçekten, çözüm idam cezasında mı Sorun cezanın az oluşunda mı ki Yoksa esas sorun, mevzuattaki cezanın verilmeyişinde mi İdam cezasının adil bir şekilde uygulanabileceği hususuna nasıl güvenilebiliyor Ekmek çalanın hapse girdiği, milyonları çalanın gururla dolaştığı ülkede, geri dönüşü olmayan idam cezasının adaletle uygulanabileceğine gerçekten emin miyiz İndirimler sıkıntı Türk Ceza Kanunu'nun 81'inci maddesi, bir insanı kasten öldüren kişinin müebbet hapis ile cezalandırılacağını; 82'nci maddesi ise, bu suçu "canavarca hisle veya eziyet çektirerek" işlemesi halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılacağını hükme bağlıyor. Pınar Gültekin davasında da davaya konu olan suç bu. Ancak, fail, "haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye" uygulanan haksız tahrik indiriminden yararlandırılıyor ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 18 ile 24 yıl arası hapis cezasına (23 yıla) indiriliyor. (Bu arada belirtelim, bu indirime itiraz ediliyor, yani süreç halen devam ediyor.) Bu indirimlerin hepimizin adalet duygusunu zedelediği bir gerçek. Ancak ağır cezaların verilmemesi, indirimlerle yumuşatılmaya