24 Haziran seçimlerine bir hafta kala, 17 Haziran 2018 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nde yayınlanan "Seçimlerin Yenilenmesi İhtimali" başlıklı yazımda şöyle yazmıştım: "Meclis'in seçimlerin yenilenmesi kararı alması halinde, ikinci (yani son) dönemini yaşayan Cumhurbaşkanının tekrardan seçilebilmesi mümkün Mevcut durum açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan şu an birinci dönemi içerisinde Nitekim Anayasa'nın 101. maddesi hükmüne göre 2014 yılında bir defa Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Tekrardan seçilmesi halinde ise, bu ikinci dönemi olacak. O halde, bu ihtimalde, "Cumhurbaşkanı olarak seçimlerin yenilenmesini talep etmesi halinde" yeniden seçilemeyeceğini; ancak "Meclis'in talep etmesi halinde" üçüncü dönem Cumhurbaşkanlığı yapabileceğini söyleyebiliriz Halihazırda Cumhurbaşkanı için istisna teşkil eden bir düzenleme yapılmadığından ilgili hüküm Erdoğan için de geçerli." Nedeni açık 2018 seçimlerinden sonra uygulamaya sokulan 2017 anayasa değişikliği, anayasanın belli hükümlerini kapsıyor. Bugün Türkiye'nin anayasası halen 82 Anayasası, tıpkı 2018 yılından önce olduğu gibi. Bazı hükümler değişti, buna bağlı olarak hükümet tipi dahi değişti ancak anayasa aynı anayasa. Dolayısıyla değişmeyen her hüküm geçerliliğini olduğu gibi koruyor. Biz nasıl ki değişikliğe uğramayan diğer herhangi bir madde için ama o hükümet sistemi değişmeden önceydi diyemiyorsak; cumhurbaşkanına dair hükümlerde de diyemeyiz. Bozdağ'ın açıklaması Bir hukukçu olarak Anayasa'nın açık hükmü karşısında dolaylı yoldan da olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın üçüncü kez aday olmasını sağlayacak herhangi bir anayasa ihlaline karşı olmakla birlikte, siyasetin doğasını bilerek beklentimi en azından, Anayasa'nın açık hükmünün açıkça ihlal edilememesi ve doğrudan demokrasi aracı olan seçimlerle iktidar değişikliği yapmak istediğini sıklıkla belirten muhalefet ile ortak bir karar alınarak, Meclis kararıyla