Millî değerleri esas yıpratan siyasetin yıkıcı dili

İktidarın son günlerde kafayı ciddi anlamda taktığı bir program var. Birkaç ünlü isim, yüzlerini kapatan farklı kostümler giyerek dans edip şarkı söylüyor, jüri de onların kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyor. Yarışmayı baştan sona hiç izlemedim. "Bu program da neymiş, bir açıp bakayım" demem de zaten yarışmanın yayınlanmasının ardından çıkan tartışmaların akabinde oldu. Açıkça söyleyeyim, benim eğlence anlayışıma hitap eden bir program olmadığı için uzun uzadıya izleyemedim ancak yeterli kanaate ulaşacak kadar seyredebildim. Zaman zaman biraz sulu espriler barındıran, müzikli, eğlendirmeyi amaçlayan, pek çok ülkede yayınlanan, uyarlama bir program. Şahsen nesinin tehlike oluşturduğunu dahi anlamadım. Çevremdeki insanlardan da benzer yorumlar aldım. Akıl ve izan sahibi insanlar programın niye bu kadar dert edildiğini idrak etmekte adeta zorlanıyor. Millîlik genelgesi Tam da bu programın tartışıldığı şu günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "toplumun temel değerlerine aykırı televizyon programları konusunda 'gerekenin' yapılmasından" bahsetmişti, neticede de bir genelge yayınlamış. Genelgede ise şu ifadelere yer veriliyor: "Toplumun genel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı gözlenen ve son günlerde özellikle yabancı içeriklerin uyarlaması şeklinde ekranlara gelen televizyon programlarının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini bertaraf edecek" "Birtakım semboller kullanılmak suretiyle verilmeye çalışılan mesajlarla çocuk ve gençlerin zihin dünyalarını hedef alan yapımlardan onları korumak" "Millî ve manevi değerlerimizi yıpratmaya, aile ve toplum yapımızı temelinden sarsmaya yönelik açık ve örtülü faaliyetlere karşı" "Millî kültürün korunması ve sosyal yozlaşmanın önlenmesi için" Bu minvalde, "aile ve çocuk dostu yapımların teşvik edileceği", "millî ve manevi değerleri yıpratmaya, aile ve toplum yapısını sarsmaya yönelik faaliyetlere karşı Anayasa, kanun ve ilgili diğer mevzuatlarla düzenlenen müeyyidelerin gereğinin yerine getirileceği" ve yukarda belirtiğim yapımlara karşı gereken adımların, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından ivedilikle atılacağı belirtiliyor. Görüldüğü üzere, genelgede anayasa ve diğer mevzuatlarda yer alan yaptırımlardan bahsediliyor ancak anayasada yer alan esas hürriyet unutuluyor: Anayasa madde 28'e göre, basın hürdür ve sansür edilemez. Temel hak ve hürriyeti sınırlayıcı hükümler ise, geniş yorumlanamaz. Nedir "millî ve manevi değerler" Kim belirleyecek bu değerleri Neye göre kısılacak basının sesi Esas yıkıcı olan