Atatürk'ün fikirlerine saldırı olduğunda da

7 Ekim 2014, İstanbul Esenyurt'ta bir grup saldırgan, Atatürk'ün at üzerindeki heykelini ateşe verdi. 19 Ağustos 2017, Diyarbakır'da "Dinde putperestlik yok" denilerek Atatürk anıtına çekiçle saldırıldı. 18 Eylül 2017, Antalya'da bir ilçe belediyesinin deposundan çalınan Atatürk heykeli çalılık bir alana atıldı. 28 Mart 2021, Tekirdağ'da sokağa çıkma yasağı sırasında 3 okulun bahçesindeki Atatürk heykellerine saldırı düzenlenerek, sprey boyalarla "Atatürkçülük putperestliktir" yazıldı. Bunlar yalnızca birkaç tanesi. Dahası da var, öncesi de Samsun'daki Atatürk anıtına yapılan saldırı ilk değildi, belki son da olmayacak ama konu Vandallıktan çok daha öte. Atatürk heykellerinin sembolik değerleri Atatürk'ün heykellerine yapılan saldırıların tamamını kınıyorum. Bu türden saldırılara karşı her daim tepkim ve tavrım "Atatürk karşıtlarının karşında durmak" olacaktır. Bu heykellerin sembolik öneminin de yadsınamayacağı kanaatindeyim. Kalıcı ve hatırlatıcı nitelikleriyle Atatürk heykellerini ülkenin her bir parkında, bahçesinde, meydanında, bulvarında görmek de bende minnet ve şükran duyguları uyandırıyor. Hatırlatıcısı etkileri sayesinde, tekrar tekrar gurur duyuyorum böyle bir liderin ülkemden çıkmış olmasıyla. Hele ki, iyi çalışılmış, estetik değeri yüksek bir heykelse, bir sanatsever olarak da seyir zevkine doyamıyorum. Böyle bir eserin bir de üstüne üstlük maziden gelen bir hikâyesi varsa, Samsun gibi kurtuluş mücadelesinin sembolü olan bir şehirde yer alıyorsa korunmasını evleviyetle önemli buluyorum. Bu açıdan Samsun'da Atatürk heykeline gerçekleştirilen saldırı sonrası bu olaya gösterilen tepkilerin her birinin ve Atatürk heykelinin etrafında tutulan nöbetin Atatürk sevgisinin birleştirici gücünü göstermesi açısından, belki heykelin kendisi kadar, sembolik önemi olduğu kanaatindeyim. Atatürk'ün fikirleri Benim gibi, saldırıya uğrayan bu heykelin korumaya alınmasıyla duygulanan herkese, bu noktada şu sözleri de hatırlatmak istiyorum: "Beni görmek demek mutlaka yüzünü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir." Bu söz oldukça mühim. Sağlığında dahi fikirlerini bedenin üstünde tutmuş, bu yüzden ölümünden 83 yıl sonra bile ülkenin en önemli değeri olmayı sürdürmüş bir lider Atatürk. Heykelleri onu hatırlatmak açısından önemli. Ancak o heykellerin esas amacı ve ehemmiyeti, Atatürk'ün değerlerini, kazandırdıklarını, reformlarını hatırlatmasındaysa eğer, değerleri değersizleştirilmeye çalışıldığında daha da çok göstermeliyiz bu tepkileri. Çünkü nasıl ki Atatürk'ü görmek, yüzünü görmek demek değilse; Atatürk'ü sevmek demek de yalnız