Dizi filmler, "olmayan" kurban (!) ve Maltepe Belediyesi

I-Ekranlarda onlarca dizi yayınlandı. Bazıları yıllarca, bazıları sadece bir kaç hafta yayınlandı. Bir zamanlar mahalle dizileri ile "bizim hayatımız" sözüm ona nazara verilirken 2000'li yıllardan itibaren giderek artan bir şekilde hayatın, büyük şirket konsepti içinde temsil edildiği diziler ortaya çıktı.Hile, desise, yalan, aldatma, katliam, kara para aklama, "aile içi şiddet"... Tekmili birden ekranlarda. Gündüz kuşağında realiti şov formatında "Türkiye gerçeği" diye sunulan bu temalar, dizi filmlerin de vazgeçilmezi. Çekim tekniği olarak eli yüzü düzgün, ancak anlattığı hikâye ve ortaya karışık senaryolar ile negatif imaj inşa eden Türk dizileri dünya markası oldu.Diziler bizi ne kadar anlatır Daha da önemlisi kimi kime anlatır Ne niyetle anlatır Mesela ekranlardaki bayramlar, ya "Nerede o eski bayramlar" sorusunu evirip çeviren nostaljik dozu yüksek sohbet programlarıdır ya da bayram sofrasıdır ki kola reklamı olarak en eli yüzü düzgün şekilde neşeli bir konsept içinde büyüklerle torunları buluşturur. Velhasıl Ramazan, iftar sofrasındaki kola ile, bayram ise bir kase şeker ve yaşlı yalnızlığı olarak ekranlarda kendine yer bulur.Kurban Bayramı ise kurbanlık hayvanlar etrafında dönen bir dizi absürt komedi hikayesi olarak yer alır ekranlarda, kaçan danalar üzerinden birbirini tekrar eden pespaye bir espri anlayışı ile. O kadar ki dizilerde kurban adıyla bir YouTube vidyosu bile çekilmiş. İşte vidyoda yer alan sahnelerden bazıları:Baba Candır dizisinde kurbanlık dananın başına yaklaşan kişi, "Sen ne güzel bir danasınne kadar da uysalsın" diye mani okurken dana kaçıyor, mahalleli önde dana arkada bir koşuşturmadır gidiyor. 2015-2017 yılları arasında TRT 1'de yayınlanan Baba Candır dizisinin Güney Kore What Happenes To My Family dizisinden uyarlama olduğunu da geçerken söylemiş olayım.Seksenler dizisinde direğe bağlı kurbanlık koça "gel bili bili" diyerek espri yaptığını zanneden senarist ve yönetmeni anmadan geçmeyelim.Çocuklar Duymasın dizisinin çaycı Hüseyin'i onca dizide kaçan kurbanlardan aldığı ilhamla olsa gerek kaçan kurbanları yakalama timi kurarak para kazanma projelerini hayata geçirmeye uğraşır.Çiçek Taksi'nin (1995-2003) devamı olarak çekilen Akasya Durağı'nda (2008-2012) taksiye bindirilen keçiye şoförün kafasının yalatıldığı sahne ile "kurban esprisi" yapılmış oluyor.Geçmiş dizilerdeki "kurban" motifli sahneleri şöyle hızlıca bir andıktan sonra 15 Şubat 2022 tarihinde Kanal D'de yayınlanan Baba dizisinin birinci bölümünde yer alan kurban kesme sahnesini dikkatinize sunmak istiyorum.Dizi, Kurban Bayramı ile eş zamanlı başladığı için mi kurban sahnesi ile başlıyor Hayır. Kurban sahnesi ile başlamasının sebebi, muhafazakar dindarlık kodlarını kurban üzerinden aşikar kılmak. Senaristin ve yönetmenin dizi zamanını Kurban Bayramı ile başlatıp iki ay sonra Ramazan'ı idrak ettirmeleri, kültürel dini değerlere mesafelerini çok iyi izah ediyor.Seyretmemiş olanlar için dizinin birinci bölümünü kısaca özetleyeyim: Baba dizisinde birbiri ile görüşmeyen iki kardeş var. Ödemiş'te yaşayan orta halli esnaf Emin Bey ve İstanbul Erenköy'de bir konakta yaşayan Türkiye'nin sayılı zenginlerinden Mehmet Ali Bey.İki aileyi de Kurban Bayramı'nın sabahında görüyoruz. Mehmet Ali Bey'in ailesi konağın merdivenlerinde "bayram pozu" için hazır bulunurken o sıra konağın bahçesine kurban edilmek üzere bir inek getiriliyor. Torunlardan Çisem bu törenden hiç hoşlanmamakta. Duyulacak şekilde soruyor "Niye yapıyor bunu"Mehmet Ali Bey'in ailesi bayram pozu için merdivenlere sıralanırken Emin Bey, Emin Bey'in oğulları ve erkek torunları kurbanlık ineğin kesilişine nezaret etmek üzere hazırlanıyorlar. Bıçaklar bilenmiş, kurbanlık hayvan devrilmek üzere bacaklarından bağlanmış. Ne var ki dede Emin Bey bu yıl kurbanı büyük torunu Kadircan'ın kesmesini istemektedir. Babası ve iki amcası orada hazır bulunurken Kadircan'dan böyle bir "eylemin" bekleniyor olması Kadircan'ın şaşkınlığına sebep olur."Kadircan gel, bu sene sıra sende, sen kesecen." "Dede ben yapamam.""Ne demek yapamam. Bizim ailede her erkeğin kurban kesmişliği vardır. Bu sene sen. Gel. Yardım et sen bana."Bu esnada inek yere indiriliyor. Dede toruna kurbanı nasıl keseceğini anlatıyor:Kadircan'ın eline bıçak veriliyor. Kadircan'ın babası "Hadi aslanım göreyim seni" diyor.Dede kurban kesme inceliğini torununa anlatıyor: "Ekmek keser gibi sürtmeyeceksin ileri geri. Vuracan çekecen. Anladın! HADİ."Kadircan, beti benzi atmış bir şekilde korkusunu aşikar kılıyor. Onun bu korkusu küçük kardeşine de sirayet ediyor. Ortam gergin. Yönetmen neyse ki bir korku filmi müziği vererek ortamı daha da germeyi düşünmemiş.Kadircan bıçağı kardeşine vererek kaçıyor. Kaçtığı noktada kusuyor, kusuyor.Dede (Haluk Bilginer) "Buraya gel, bak pişman ederim!" dese de giden torun geri dönmüyor, "Yapamam dede".Dede, torun Kadircan'ı henüz başlamadığı işi bitirmesi için geri çağırırken; babası ile arası bir hayli gergin olan dört yıl hüküm giymiş ve bayram izniyle eve dönmüş olan oğul Kadir, bıçağı yeğeninin elinden alarak tekbirsiz, besmelesiz hayvanı kesiyor. Onun hayvanı kurban edişini elinde tuttuğu kanlı bıçak üzerinden anlıyoruz. O sıra baba Emin Bey ile oğul Kadir öfke ile birbirlerine bakıyorlar. Bayram sabahı yönetmen seyirciyi bir ibadet olarak kurban kesme törenine değil, kanlı bıçaklı oğul-baba gerilimine tanık ediyor. Baba ve oğul o karede birbirine düşman