Köyler cazibe merkezi olur mu

Umumî olarak bin adım sonrasını değil, neredeyse on adım sonrasını düşünmeden adım attığımız için iyilik zannıyla yapılan işler dahi zararla neticeleniyor.Meselâ, idareciler yıllar önce başlattıkları kampanyalarla köylerde yaşayan insanları şehirlere dâvet ettiler. O günün şartlarında bu dâvet haklı bir dâvet olarak göründü. Güya insanlar şehirlere taşınınca çok daha hızlı zengin ülke olunacaktı. Neticede milyonlar bir şekilde şehirlere taşındı ve gördük ki bu taşınmada zenginlik değil beraberinde yüzlerde derdi de taşımış oldu. Aradan yıllar geçip de bilhassa büyük şehirlerimiz yaşanmaz hale gelince bu defa köyleri yeniden cazibe merkezi haline getirmenin yolları aranıyor. Fakat insanların topraktan kopması ve şehirdeki nispeten rahat hayata alışması onların yeniden köylere dönmesinin önünde ciddî bir engel. Her ne kadar yaz aylarında köylerini ziyaret eden insanlar "Köyde yaşamak çok iyi. İmkânım olsa hep köyde yaşarım" der, ama mesele gelip imkânın olup olmamasında düğümleniyor. Esasında köylerde yaşamanın bazı zorlukları olmasına rağmen, büyük şehirlere nispetle çok daha rahat bir hayat sürme imkânı vardır. Fakat bugünkü şartlarda bilhassa gençlerin köylerde yaşaması neredeyse imkânsız denecek kadar zordur. En başta çoğu köyde okul imkânı kalmamıştır. Eğitim sistemindeki değişiklikler sebebiyle köy okulları yıllar önce kapatıldı. Güya bunun yerine taşımalı eğitim getirildi, ama köyde okul olması ile çocukların şehirle günübirlik taşınması aynı şey değil. Bu bakımdan okul çağında çocuğu olan gençlerin köylerde yaşaması imkân haricinde. Peki, yaşlıların köyde yaşaması ve köyleri cazibe merkezleri haline getirmesi mümkün mü Bunun da önünde ciddî engeller var. Bir defa köylerde yaşayanların az da olsa hayvancılık yapması icap eder. Aksi halde geçinmek yine de zordur. Hayvancılık yapmak için de genç olmak en önemli şart.