İlim ehli sorumlu değil mi

Bilenlerin, bildiklerini güzel bir lisan ile anlatmak gibi en temel bir sorumluluğu olduğu inkâr edilemez. İlim ehli bu vazifesini yapmadığı müddetçe sorumluluktan kurtulabilir miİlim adamlarının bir araya gelerek Türkiye'nin ve dünyanın dertlerine çare arayışlarına girmesi bu bakımdan önemlidir ve takdiri hak eder. Bu yöndeki sevindirici gelişmeler ne hikmetse uzun süreli olamıyor. Keşke bu çalışmalar yıllarca devam etse ve sıkıntılara karşı çareler üreten kuruluşlar hep olsa... Uluslararası Müslüman Âlimlerle Dayanışma Derneğince (UMAD) düzenlenen iki günlük bir toplantıda, İslâm dünyasında yaşanan ilmî ve entelektüel sorunları masaya yatırmış. 100'e yakın ilim adamı ve akademisyenin katıldığı toplantıda 'bir ve beraber olma' konuları da konuşulmuş. UMAD Başkanı Abdülvahab Ekinci'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda, sağlıklı bilgi akışı sağlanarak müşahhas çözüm önerilerine ulaşılabilmesi için diğer ülkelerdeki ilim heyetleriyle irtibatın güçlendirilmesinin önemine de işaret edilmiş. Müslümanların sıkıntılarının çözümünde ulemaya önemli görevler düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Süleyman Uludağ, programda yaptığı konuşmada, "Hz Peygamber (asm), 'Müslümanların derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.' buyuruyor. Bu, Müslüman olmanın, ümmetin bir ferdi olmanın bir gereğidir. Bu günkü dünyaya bu açıdan baktığımızda Endonezya'dan Fas'a, Kazan'dan Türkistan'a, Sudan'a, Yemen'e ve Mısır'a kadar Müslümanların büyük sıkıntılar yaşadığı görülüyor'' tesbitinde bulunmuş. Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise güçleri ve çabaları birleştirmenin önemine dikkati çekerek, "Çağımız, birleşme ve güç birliği yapma zamanıdır. Gören, bilen