Ülkemizin genç nüfusa sahip olması sebebiyle övünürüz, ama gençlerimizi olması icap ettiği gibi bilgilendirip eğitebiliyor muyuz Dertlerine kulak verilmemiş, çare aranmamış bir gençlik Türkiye için övünme vesilesi olabilir miGençlerle ilgilenmek, onları dinlemek, sıkıntılarına çare bulmak ve tabiî ki günün şartlarına uygun şekilde eğitim ihtiyaçlarını karşılamak kolay değil. Hele hele onları manevî yönden desteklemek, zor sorularına cevap bulmak çok daha fazla çalışmayı icap ettirir. Konrad-Adenauer-Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından, Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Çağlar koordinatörlüğünde, Türkiye'nin değişik üniversitelerinin akademisyenlerinden oluşan uzman bir ekibin yaptığı saha çalışmaları ile gerçekleştirilen "Türkiye Gençlik Araştırması 2021" ortaya önemli bir tablo koymuş. 18-25 yaş aralığında, 3 bin 243 genç ile yüz yüze uygulanan anketlerle elde edilen veriler, en başta idarecileri ve siyasetçiler düşündürmeli. Anketin koordinatörü Prof. Dr. Çağlar yaptığı açıklamada, "Sosyal medya üzerinden dünyayla entegre bir gençlikle karşı karşıyayız. Hem ülkesini hem dünyayı yakından takip ediyor ve bu durum da ister istemez kafalarında demokrasi kültürüne dair soru işaretleri doğuruyor. (...) Demokrasinin tüm kurumları ve kültürü ile egemen olduğu ülkelerdeki siyasî parti başkanlarının, liderlerinin gösterdikleri demokratik olgunluk, davranış ve uygulamaları kendi ülkelerinde göremedikleri için geleceğe yönelik bir umutsuzluk ve karamsarlık duygusuna sahipler. Diğer bir deyişle, geleceğe yönelik ciddî endişeleri var. Gençliğe yeteri kadar önem verilmediği, desteklenmediği, kaliteli bir eğitim imkânı sunulmadığı, işe girmede liyakate önem verilmediği ve dolayısıyla iş bulamayacakları endişesi, geleceğe yönelik umutlarının azalmasına yol açıyor" demiş.