O kemik yağmayacak!!

İfrazat sürüsünün çobanlığını milli gevişçi üstlenmiş. Adını yazsam kağıdın şerefi tarumar, soyadını yazsam bütün soy ağaçları odunlukta ölmeyi tercih eder. Salyası saç jölesi, cüssesi gübre içinde yüzeni hangi derya paklar bilemedik. Hani diyordu ya şair; kimi uçarak kimi sürünerek , kimi kartal gibi keskin kimi yılan gibi geldiği yerin bataklığını bulaştırarak ulaşır hedefine. Bu ülkenin lideri Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan. Biri Mazlumların Babası, diğer Mazlumların Annesi. İkisinin ellerinde yetim başların şifası, sarıldıkları her öksüzün duası çiçek vermiş ellerinde, Afrika, Arakan, Yemen , Suriye, Gazze.. Böylesine mazlum haritayı Bir LEŞ miş milletler kırıştırıp attıkça, onlar leşlerin elinden alıp o haritayı , birleştirip bütün mazlumların gözyaşı parçalarını şifa oldular. Dün virüs kaptıklarını ilan edip , bu toprakların güzel insanlarından dua istediler. Duasından başka hiçkimsesi olmayan mazlumlar secdelerine, şerefsizliklerinden başka yoldaşı olmayanlarda helva kaşığına sarıldı. Herkes kendi soy ağacına sarılır o hesap. O kemik yağmayacak ! Bir duanın gürüldeyişi sizin son ses böğürtünüzü bastıracak. Her cüssenin vardır eceli lakin sizin kustuğunuz kinin ömrü ebedi. O kemik yağmayacak ! Bu ülkenin güzel insanları göğe bakarken , siz trene bakıp duracaksınız. Sizin kurduğunuz hayaller ceset; mevta olmuş hayalleriniz için kavurduğunuz helvaları, bağırsaklarınıza çeyrek diye takarsınız siz. Seversiniz takı törenlerini.. Altın tasma köpekleşmiş boyunda size ziynet! O kemik yağmayacak ! Gevşek damarda şeref durmaz gösterdiniz. Klavyeleriniz , kimin gübre küreği anlattınız. Ağzınız , bağırsak mağarası nasıl tünediniz anlattınız. Nefretiniz , kimin cerahat balonuna iğne olmuş patlatıp etrafında eğlendiniz. Hastalığın ve sağlığın hiçbir ideolojik böğürtüye