Tuz diye verilen kum gibi CHP

Çok soğuk günler sular buz tuttu soğuktan etkilenmeyen tek şey "Kanalizasyon boruları". Bu zihniyetin sıçrattıklarıyla mücadele etmek günahlarımıza kefaret olsun ne diyeyim.Balık tavası, en başta musakka yemediği için övünüyordu keşke o antrikotu yeseydiniz de İstanbul bu çileyi çekmeseydi demiştim değil mi Nasıl ki İstanbul'a Hamidiye diye kuyu suyunu içirdiler, o kuyusudur CHP. Kışın tuz diye kakalanan kumdur CHP. Sevim koş desek sevim koşmuyor adeta uça uça geliyor o derece komik. İstanbul'da son gündemi, derin dondurucu başkanın havada kalan İngiliz anahtarı aşkını gündeme bir daha geri getirmek üzere geçelim kabul. Bundan sonrası daha kapsamlı bir rögara doğru gidiyor çünkü. Belli ki aralarında bir hırlayış, bir çırpınış var. Balık tavasının, bir saatlik mola dediği ve masum insanların donma tehlikesine rağmen erteleyemediği o yemek KK'nın boğazına nasıl durdu didikleyelim. Unutulmasın CHP içinde hızla artan ve gizlenen vaka sayıları derhal hatırlansın. Bunlar en leş durumlarda bile perdelemeyi başardıkları hatta üstüne bir de güneşlik çektikleri gündemi unutturmayı başarmış sıvayıcılar değil mi Kayıp at dersiniz adam bir parça odunla ve stüdyo mutfakla karşınıza çıkıp börek açmaya kalkar. Tacizleri sorarsınız bir anda gaz vanası olur size gaz sancılarını anlatırlar. İstanbul'u niye tuzlamadınız diye sorarsınız, balıkçının ortasında cayırdayan sobanın yazdan kalma olduğunu iddia ederler. Hı hı sobanın üstündeki ekmekler de yanan sobadan değil soğuktan kızardılar zaten. Ayaklardaki bot değil de vals babeti. Neyse bu kadar da sıvamazlar artık dediğinizde, tüy dikmek için tohum oluyorlar gübreleri de trollerinden menkul.İşte tam da bu sırada "Yok yahu bu kadarını da yapamazlar dediğinizde, pişkinlikte Oscar vermek için konum isteyesiniz geliyor. Daha önce, bulaşık süngerli kepçesi çekmeceden sarkmış mütevazi görünüm verdikleri mutfak bir anda yarılıp ultra bir otel odasına dönüşüyor. CHP'nin kaza süsü, oturmuş masaya