Anne seni saçından tanıdım

Bir kız çocuğu Gazze'de annesinin şehit oluşuna ağladı "Annemi saçından tanıdım" diyerek ağladı..

Annemi vurdunuz...

Merhametinden kana kana içtiğim cennet ırmağım kurudu. Gül ağacımı taşlayıp bıraktınız. Ekmeğimi bölen ellerini ellerimle gömdürdünüz bana. Kalbimin bayrağı yarıya indi. En son yıkayıp astığı örtüsü hiç kurumayacak çünkü ben ona sarılıp ağlayacağım.

Ben okuldan eve değil anneme dönerdim. O, Allah'a döndü biliyorum. Sepetimizi alıp portakal bahçelerine yürüdüğümüz günler, Mescid-i Aksa'nın kapısından hüzünlü dönüşlerimiz, annemin alnında bir secdelik gurbet hepsi bitti.

Annemi saçından tanıdım. Bebekken ellerimi gezdirdiğim o cennet ipeği saçları hala yaşıyordu.

O benim saçlarımı örerken özgürlük marşımızı mırıldanır gül reçeli sesini yanağıma sürerdi.

Şimdi son kez ben örsem saçlarını, seni cennetteki bahçemize uğurlasam anne. Sevdiğin kuşları koyup o sepetin içine Nil'e versem, Musanın hüzünlü göğünde iki kanat çırpsalar, gagalarında senin beyaz örtünü kucaklasa rüzgar, şehadetin dalgalansa..

Bana kalan sesini azar azar dinlesem sonra, hiç bitmesin diye.

Biliyorum beni ve kardeşimi eve çağırdığın akşamlar da bitti. Sen hep bizden önce uyanırdın, şimdi bizden önce uyudun şehadet uykusu bu biliyorum..

Biliyorum odalarda terliğinin sesi bitti, mutfağımızda kap kacağın sesi, sabah ezanıyla açtığın pencerenin sesi, aksanın avlusundan kovulmuş kuşların hüzünlü sesi hepsi bitti.